çarşamba günü, saat 3:30 'da, oğlumun evde ne işi var? | Open Subtitles | إنّها الثالثة والنصف عصراً يوم أربعاء لمَ ابني سيكون في المنزل؟ |
Her çarşamba, insanların bir saatlik boş vaktinde neden otuz bir çekmek varken Donehower'i dinlemeye can atmadığını anlayamaz. | Open Subtitles | أنه لايستطيع تخيل لماذا الناس لاتحب الأستماع لدون أور بدلا من أخذ ساعة أستراحة كل يوم أربعاء في غرفهم |
Daha da almak için, her çarşamba kütüphaneye gidiyor. Bırak şunu. | Open Subtitles | كل يوم أربعاء يحصل على كتب جديدة من المكتبة , دعي ذلك و شأنه |
Bay Area'da güzel bir perşembe olacağa benziyor... | Open Subtitles | يبدو أنه سيكون يوم أربعاء جميل في منطقة، باي |
Her çarşamba ve cumartesi saat 3:00'te seni görmeye geleceğim. | Open Subtitles | وسآتي لرؤيتكِ كل يوم أربعاء وسبت بالساعة 3: |
Biz de her çarşamba bir tane yapıyoruz. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، أصبحنَا نستطيع الاستمرار كُلّ يوم أربعاء |
İki katlı bir pasta. " Her çarşamba Pasta Günü. " | Open Subtitles | مكونة من طابقين كل يوم أربعاء يكون يوم الحلوى |
Kalan herkes içinse sadece "çarşamba". Bunu yüzüme vurduğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | لكن يوم أربعاء عادي للبقية - شكراً على هذا الكلام البارد - |
Her çarşamba, Ashford bir hesaptan 10.000 dolar para alıyordu. | Open Subtitles | في كل يوم أربعاء أشفورد سحب 10000 من صندوق الإستثمار نقدا |
Ben sadece birisi değilim nussit çarşamba tarafından. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني المرأة التي تفعل هذا الهراء كل يوم أربعاء. |
Dönem boyu her çarşamba Profesör'le ofisinde buluştuk. | Open Subtitles | كنت ألتقي بهذا الأستاذ في مكتبه كل يوم أربعاء خلال هذا الفصل |
Her çarşamba gecesi, gece yarısından 12:30'a kadar. | Open Subtitles | كُلّ يوم أربعاء ليل مِنْ منتصف الليلِ إلى 12: 30. هذه الصورةِ أُخِذتْ |
Her çarşamba saat 2:00 sularında anayoldaki kamyon durağında teslim olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ما نعرفه هو أن كل يوم أربعاء في 2: 00 هناك انزال في شاحنة توقف |
Geçen hafta birisi beni aradı, sanırım çarşamba günüydü ona yarım litre gerçek insan kanı satıp satamayacağımı soran bir müşteriydi. | Open Subtitles | تلقيت إتصالاً الأسبوع الماضي أظن أنّه يوم أربعاء وقد كان زبون عندي، والذي كان يسأل |
Bir çarşamba gecesi, mavi fularını boruya dolayarak intihar etti. | Open Subtitles | .بواسطة وشاحها الأزرق .في ليلة يوم أربعاء |
Düştüm, o taşa takılıp düştüm, 2000 senesinin Mart ayıydı, bir çarşamba günü, tipik bir İrlanda havası, gri, salya sümük, göz yaşları her yerde, komik derecede kendime acınacak kadar. | TED | مكسورة ، منحنية على قطعة الحجر تلك في منتصف مارس عام 2000.... الجو إيرلندي نموذحي في يوم أربعاء... رمادي، مخاط، الدموع في كل مكان و شفقة على الذات باعثة على السخرية. |
11 Eylül 2001'in ertesi günü, sokakta bir temizlik aracının gürlemesini duydum, ve bebeğime kucağıma aldım ve aşağı indim ve her çarşamba günü yaptığı gibi kağıt geri dönüşümü hattını yapan bir adam vardı. | TED | في اليوم ما بعد 11 من سبتمبر 2001، سمعت هدير شاحنة نفايات في الشّارع، و أمسكت بطفلي الصغير و ركضت إلى الطابق السفلي و كان هناك رجل يقوم بجمع نفايات الأوراق كما كان يفعل كلّ يوم أربعاء. |
Sıradan, tipik çarşamba günü işte. | Open Subtitles | فقط تصورك النموذجي أن كل يوم أربعاء |
Güzel bir perşembe olacağa benziyor... | Open Subtitles | يبدو أنه سيكون يوم أربعاء جميل... |
Hayır, çarşambaydı. | Open Subtitles | لا، كان يوم أربعاء. |
Eğer Harold'a soran olsaydı bu çarşamba'nın da, önceki çarşambalardan farkı olmadığını söylerdi. | Open Subtitles | (إن كان سأل أحد (هارولد ...كان ليقول أن يوم الأربعاء هذا يشبه أي يوم أربعاء آخر |