Açıkça ifade edersem, silahı yaratmak beyin fonksiyonunun daha yüksek bir düzeyini gerektiriyor. | Open Subtitles | أنظر ، من الواضح، أن تصنيع السلاحَ يَتطلّبُ مستوى أعلى مِنْ وظيفةِ الدماغِ |
Biliyor musun, bu spor epey yetenek gerektiriyor. | Open Subtitles | حَسناً، تَعْرفُ، يَتطلّبُ الكثير مِنْ الموهبةِ. |
Astraeus görevi nedeniyle ihtiyaç duyulan yüksek güvenlik Global Dynamic'in sunabileceği en gelişmiş hukukî yaptırım teknolojisini gerektiriyor. | Open Subtitles | Uh، حَسناً، الحاجة للإجراءات الأمنية المشدّدةِ حول مهمّةِ Astraeus يَتطلّبُ الأكثر تقدماً تقنية تطبيقِ قانون |
Yalnızca Florrick-Agos'dan bir ortağın kiracı olmasını gerektiriyor. | Open Subtitles | فقط يَتطلّبُ شريك من شركة "فلوريك-آغوس" مُقِيم |
Hüner gerektiriyor, kurnazlık ve yaramazlık. | Open Subtitles | يَتطلّبُ حرفةً , خداع، إيذاء. |
Hüner gerektiriyor, kurnazlık ve yaramazlık. | Open Subtitles | يَتطلّبُ حرفةً , خداع، إيذاء. |