"يَجِبُ أَنْ تَكُونَ" - Translation from Arabic to Turkish

• olmalısın
• olmalısınız
• olmalıydın
• olmak isterim "

Aramayı gerçekleştireceğiz, ...ama bizi yönlendirmelisin, o yüzden güçlü olmalısın, tamam mı ?
نحن سَنُنفّذُ البحثَ، لَكنَّنا سَنَحتاجُك لتَوجيهنا لذا أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ قويَ، حسناً؟

Sen Boston'lu kuzen olmalısın.
اذا أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ إبنَ العم مِنْ بوسطن.

Saat 10:00'da teknede olmalısın, ama kahvaltı için buluşabiliriz.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ في المركبِ بحلول الـ10 : 00, لَكنَّنا يُمْكِنُ أَنْ نَجتمعَ للفطارِ.

Böyle iyi bir terfii elde edebilmek için çok zeki olmalısınız.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ ذكيَ جداً للحُصُول على الترقيةِ الجيّدة جداً.

Siz bay James Bond olmalısınız, değil mi?
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ السّيدَ جيمس بوند، صح؟

Çok başarılı bir senatör olmalısın.
عضو كونجرس ناجح جداً أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ.

- Böyle iyiyiz. Burada yeni olmalısın.
حَسناً، أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ جديدَ هنا.

Çok heyecanlanıyor olmalısın.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حقاً فرح بخصوص هذا.

Mandy, seni göremiyorum, ama üzgün olmalısın.
أوه، ماندي، أنا لا أَستطيعُ رُؤيتك، لَكنِّي أَعْرفُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حزينَ.

Dostum, gurur duyuyor olmalısın, ha?
يا رجل، أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ فخورَا , هه؟

Bir dahaki sefere sınıfın birincisi olmalısın.
لك يَجِبُ أَنْ تَكُونَ المباشرَ إلى إرتفعْ في الصفِ في المرة القادمة.

O kartı alabilmek için 18 yaşında olmalısın.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ 18 للحُصُول على تلك البطاقةِ.

Bu konularda daha olgun olmalısın.
يَجِبُ أَنْ تَكُونَ بالغاً أكثراً حول هذه الأشياءِ.

Ailen olmadan çok yalnız olmalısın, Carl.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ وحيدَ جداً بدون عائلتِكَ، كارل.

Cukkayı iyi dolduruyor olmalısın evlat.
يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حقاً تعمل بشكل جيد، بنى.

Onların gerçek ailen olmamasına sevinmiş olmalısın.
يَجِبُ أَنْ تَكُونَ مسرور جداً لأنهم لَيسوا أبائَكَ الحقيقيينَ.

Kendinden çok daha iyi olmalısın.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ أفضلَ مِنْ نفسك.

Çok kızgın olmalısınız.
حَسناً، أَعْرفُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تَكُونَ غاضبَ.

Silahın dolu olmadığından emin olmalısınız.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ متاكد ان هذا السلاحِ غير محشو.

Şu anda hastanede olmalıydın.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ في المستشفى الآن.