"يَحْبّونَ" - Translation from Arabic to Turkish

• seviyorlar
• hoşlanıyorlar
• hoşlarına

Birbirlerini seviyorlar, birbirlerine inanıyorlar ve ben de onlara inanıyorum.
يَحْبّونَ بعظهم الآخر عِنْدَهُمْ إيمانُ في بعضهم البعض وأنا عِنْدي إيمانُ فيهم حسنا.

Ama birbirlerini seviyorlar.
لَكنَّهم يَحْبّونَ بعظهم الآخر،

Portakallı soda mı seviyorlar?
يَحْبّونَ صوداً برتقاليةً؟

Birbirlerinden hoşlanıyorlar ve bunu göstermekten de korkmuyorlar.
يَحْبّونَ بعضهم البعض ولا يخشون اظهار هذا

Bıyıktan hoşlanıyorlar, değil mi?
يَحْبّونَ الشواربَ، أليس كذلك؟

- Hayır, birbirlerinden çok hoşlanıyorlar.
لا، أَعْني بأنّهم "يَحْبّونَ" مثل الأخرون.

Askerlerimiz çok etkilendi. Her gece dinlemek hoşlarına gidiyor.
رجالنا معجبون يَحْبّونَ سَمْاعه في الليل

Birbirlerini seviyorlar.
يَحْبّونَ بعضهم الآخر.

- Birbirlerini çok seviyorlar.
حقا يَحْبّونَ بعضهم البعضً.

ONLAR SOV YAPMAYI seviyorlar,
- يَحْبّونَ لتَباهي،

- Bence birbirlerinden hoşlanıyorlar.
-أعتقد أنهم يَحْبّونَ بعضهم.

- Tabii, birbirlerinden hoşlanıyorlar.
-بالتأكّيد، يَحْبّونَ بعضهم.

- Bu fikir hoşlarına gitti.
-إنهم يَحْبّونَ الفكرةَ

Bu hoşlarına gider.
يَحْبّونَ ذلك.