"يَقُولُ بأنّك" - Translation from Arabic to Turkish

• söyledi
• söylüyor

Billy, ona iç atış yapmayı öğrettiğini söyledi.
بيلي يَقُولُ بأنّك علّمتَه كَيفَ يَرْمي الرمية الداخلية

Walt, komadan çıktığından beri bazı translar yaşadığını söyledi.
والت يَقُولُ بأنّك كُنْتَ في غيبوبة منذ الغيبوبة

Babam poponun dudaklarında olduğunu söyledi.
أَبّى يَقُولُ بأنّك حَصلتَى على شفاتيك من مؤخرتك

Doktor Sandler bir hafta içinde çıkacağını söylüyor.
لكن الدّكتورَ ساندلر يَقُولُ بأنّك ستخرج خلال اسبوع. اليس ذلك رائعِ؟

Herkes bu işteki pisliğin kokusunu en iyi alan kişi olduğunu söylüyor.
كُلّ شخص يَقُولُ بأنّك حَصلتَ على أفضل أنف للَخْداعُ في العملِ.

- Eball yakaladığını söylüyor.
' .إبال يَقُولُ بأنّك كُنْتَ تَحْملُ شيء

Bu evde bütün kararları alabileceğini kim söyledi? Onlar benim de oğlum.
الذي يَقُولُ بأنّك تَصِلُ إلى الصنعِ كُلّ القرارات في هذا البيتِ , huh؟

Ona çok şey öğrettiğini söyledi.
حَسناً، يَقُولُ بأنّك علّمتَه الكثير.

newcastle bizden birilerinin haberi sızdırdığını söyledi.
المقبض Ka Su يَقُولُ بأنّك جانبَنا الواحد

Polis raporu bulunduğunda sırılsıklam olduğunu söylüyor Matt.
تقرير الشرطةَ يَقُولُ بأنّك كُنْتَ مُبتلَّ تماماً متى أنت إكتشفتَ، مات.

Bence en iyisi sensin, fakat babam defansta gayret göstermediğini ve çoğu zaman savunmaya bile dönmediğini söylüyor.
اعتقدُ بأنّك الافضل، لكن أَبَّي يَقُولُ بأنّك لاتلعب بجدّ بما فيه الكفاية عند الدفاعِ. و قال في العديد من المرات أنت لا تجري في الملعب.

Dr. Kroger ilerleme kaydettiğini söylüyor.
الدّكتور Kroger يَقُولُ بأنّك عِنْدَكَ خُرِجَ البعضَ.

Doktor çok parçacıklı kırığın olduğunu söylüyor.
الطبيب يَقُولُ بأنّك عِنْدَكَ a كسر مَسْحُوق.

Alexx toksikoloji raporuyla karıştırdığını söylüyor.
Alexx يَقُولُ بأنّك حَصلتَ عليه خَلطَ مَع tox.

Ben, düğünde harika işler çıkardığını söylüyor.
بن يَقُولُ بأنّك تَعْملُ a شغل قاضي على هذا الزفاف.