Beyaz Saray büyük kısmını redakte etmemiz gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | البيت الأبيض يَقُولُ بأنّنا نَحتاجُ لتَنقيح هذا بشكل رئيسي, موافق؟ |
Beyaz Saray büyük kısmını redakte etmemiz gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | البيت الأبيض يَقُولُ بأنّنا نَحتاجُ لتَنقيح هذا بشكل رئيسي, موافق؟ |
Hoover geçit törenine adımımızı bile attırmayacağını söylüyor. | Open Subtitles | هووفر" يَقُولُ بأنّنا لا نَستطيعُ إدخال حتى فلينة سنارة في إستعراضِ "هوم كومنج" |
Apa, ürünün yarısından fazlasını kurtardığımızı söylüyor. | Open Subtitles | Apa يَقُولُ بأنّنا وفّرنَا على النِصْفِ، المحصول! |
Eyalet Savcılığı... arama izni çıkartabileceğimizi söylüyor. | Open Subtitles | مُحامي الحالةِ يَقُولُ بأنّنا قَدْ نَكُونُ قادرينَ أَنْ يُصبحَ a تفويض لتَفتيش هذا المكانِ. |
Ama Terry avukat gelene kadar durmayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لكن تيري يَقُولُ بأنّنا لا نَستطيعُ توقّف حتى عِنْدَنا a محامي. |
Jessie: Hayır, durmamız gerektiğini ve bebeğin güvende olmasını söylüyor. | Open Subtitles | لا، هو فقط يَقُولُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ توقّفْ ويَكُونُ أمين لowen. |
- Yarımay varmış, pencereden bakmamızı söylüyor. | Open Subtitles | يَقُولُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَنْظرَ خارج النافذة. هناك a قمر هلالي خارج اللّيلة. |