Kötü bir uşak gibi davranma. Kötü bir uşak ol. | Open Subtitles | لا تُتصرّفْ مثل نصير سياسي شريّرِ، يَكُونُ نصير سياسي شريّرُ. |
Öncelikle, kendini tanıtırken mümkün olduğunca rahat ol. | Open Subtitles | أولاً، عندما تُقدّمُ نفسك، يَكُونُ عادي بقدر الإمكان. |
Orada dünya yuvarlak da olabilir, düz de. | Open Subtitles | وعلى ذلك العالم قَدْ يَكُونُ مستديرَ،وقد يَكُونَ مربّعَ. |
Ot mu? Kök, şifalı ot olabilir mi? | Open Subtitles | هَلّ بالإمكان أَنْ يَكُونُ يُجذّرُ عشبةً؟ |
O yol kene götünden daha dar kapatılsa iyi olur. On-dokuz. | Open Subtitles | من الأفضل أن يَكُونُ ذلك الطريقِ مسدود أشد من ضيق مؤخرة |
İnce tarafı, geniş tarafından daha kısa olmalı. | Open Subtitles | الجانب النحيل يَجِبُ أَنْ يَكُونُ أقصر مِنْ الجانبِ السمينِ. |
Senin gibi İngiliz şifre çözücüler olmasa dünyanın hali nice olurdu? | Open Subtitles | نعم، وحيث العالمُ يَكُونُ بدونك بريطانيون وموهبتكَ لمُتَصدِّعةِ رمزِ؟ |
Beş dakika içerisinde uçuş güvertesinde ol. | Open Subtitles | يَكُونُ على مدرجِ الطيران في خمس دقائقِ. |
Bir matador ölüm ve korkuyla iç içe yaşar. Bu yüzden huzursuz ol. | Open Subtitles | أي يَتعلّقُ مصارعُ ثيران بموتِ، إلى القلقِ، يَكُونُ حادَ لذا. |
Yapman gerekeni biliyorsun, Carla'ya karşı dürüst ol, ne kadar zor gelse de. | Open Subtitles | تَعْرفُ ما العمل. يَكُونُ مستقيماً مَع كارلا، مهما كان بشدّة هو. |
Leo, bak, ciddi ol, dostum. | Open Subtitles | الأسد، النظرة، يَكُونُ جدّيةَ، رجل. ماذا نحن سَنَعمَلُ؟ |
Bak, eğer ifadem için herkesin nabzını yoklamak zorundaysan biraz kibar ol. | Open Subtitles | لذا، إذا عِنْدَكَ لضَخّ كُلّ شخصِ لعذرِي، يَكُونُ غير ملحوظَ : |
Meryem: " Benim nasıl oğlum olabilir? Bana insan eli dokunmadı " deyince... Cebrail: "Allah böyle istiyor..." | Open Subtitles | قَالَتْ أَنَّى يَكُونُ لِي غُلَامٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ وَلَمْ أَكُ بَغِيًّا |
Şu an olan birşey nasıl bu kitapta olabilir? | Open Subtitles | الآن كَيْفَ يَحْدثُ شيء الآن. يَكُونُ في هذا الكتابِ؟ |
Bir kişi hariç, en iyi sınıf olabilir. | Open Subtitles | قَدْ يَكُونُ أفضل متدربين، ماعدا رجلِ واحد. |
"O adam nasıl baban olur, hiç senin gibi değil"? | Open Subtitles | "كَيْفَ ذلك الرجلِ يَكُونُ أبّاكَ، هو هَلْ لا شيء مثلك؟ |
Ben eve gelinceye kadar ortalığı toplasanız sizin için iyi olur. | Open Subtitles | حَسناً، تَعْرفُ ذلك مراهنِ الفوضى يَكُونُ مُطَهَّراً في الوقت أَصِلُ إلى البيت. |
Bu işe devam etmenin başka bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لابد ان يَكُونُ هناك طريقاً آخراً لحلهذا. |
Çözüm yakınımda olmalı. | Open Subtitles | الجواب يَجِبُ أَنْ يَكُونُ في هناك في مكان ما. |
SiZiN GiBi BiR YARDIMCI KOC iLE iSLERi YOLUNA KOYMAK DAHA KOLAY olurdu. | Open Subtitles | يَكُونُ منسّق دفاعي , مدرّب أساسي مساعد. |
Pekala millet, hazır olun. Süpriz istemiyorum. | Open Subtitles | الموافقة، كُلّ شخص، يَكُونُ جاهزاً، كن مستعدّاً. |
Sanırım biriyle görüşmem için biraz erken ama beklersem de hazır olduğumda o uygun olmayabilir. | Open Subtitles | أَفترضُ بأنّه قليلاً قريباً لي لكي يَرى أي شخص آخر، لكن إذا أَنتظرُ، هو قَدْ لا يَكُونُ المتوفر عندما أَنا مستعدُّ. |
Geri aldığına memnun olmalısın. Baskı altında yazılmış şeyler, anlarsın. | Open Subtitles | يَكُونُ ممتنُ أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ هو ظهرُ. |
Anne'e iyi davran, tamam mı? | Open Subtitles | يَكُونُ لطيفاً إلى آن، موافقة؟ |
Güverte altında başka bir kürekçiye zincirli olma korkumu atlatınca geziden zevk almaya başladım. | Open Subtitles | عندما تَغلّبتُ على ي الخوف بأنَّ أنا يَكُونُ مَسْحُوب تحت الطوابقِ وقيّدَ إلى المجذّفِ الآخرِ، بَدأتُ التَمَتُّع بنفسي. |
O nedenle de, bunun bir kaza olabileceğini söyleyip durma. | Open Subtitles | كذلك لا يَرْعاني بالقول هذا قَدْ يَكُونُ حادثاً. |