Ama yararlı diye her gün tahıl gevreği yemesi gerekmez. | Open Subtitles | لكن فقط لأن الشيء جيد لَهُ لا يَعْني بأنّه يَجِبُ أَنْ يَكُونَ إلتصقَ مَعه يَومَاً بَعدَ يَومٍ. |
Buraya ilk geldiğim gün saplanmıştım. | Open Subtitles | أولُ يَومٍ جِئتُ فيه إلى هُنا تَعَرضتُ للطَعن. |
Ama bir gün, seninle aynı düşüncede olanlarla, bu iki özelliğini kullan ve eğer yapabiliyorsan onu mahvet. | Open Subtitles | ولكِن في يَومٍ مَا، مَع الآخرِين المُنظمِين، إستَخدِمهُم كُلهُم وإذَا إستَطَعت، أسْقِطها ودمِرهَا |
Her kahrolası gün uyanıyorum, aynaya bakıyorum... ve kendimi göremiyorum. | Open Subtitles | في كُل يَومٍ أنهَضُ فيه ...... أنظُرُ في المِرآة و لا أَراني |
Hortlaklar ve cinler, cadılar ve yaratıklar gün be gün bu koridorları ziyaret ediyorlar. | Open Subtitles | غول وعفاريت , ساحرات وسحرة... يَتِيهُ في هذه الممراتِ يَومَاً بَعدَ يَومٍ... |
Ama yaptığın bu şey her gün yüzünü mikrofona dayayıp üç saat boyunca konuşmak zorunda kalmak, konuşmak, konuşmak... | Open Subtitles | لمُوَاجَهَة ذلك مكبّرِ الصوت يَومَاً بَعدَ يَومٍ ويَعْرفُ ذلك للساعات الثلاث التالية أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لكَلام وكَلام وكَلام... |