"يُخبرنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyler
        
    • söylemiyor
        
    • anlatıyor
        
    • Bize söylemediği
        
    • söylemez
        
    O bize çocukları doğumdan itibaren koşullandırmak için üretmemiz gereken oyuncakları söyler. Open Subtitles هذا ما يُخبرنا أيّ نوع من الألعاب علينا أن نُنتج للسيطرة على الأطفال منذ الولادة
    Takvim, güneşin ne zaman tepeye çıkacağını söyler. Open Subtitles التقويم يُخبرنا بالوقت المُحدد التى تكون فيه الشمس فى ذروتها.
    kütleçekiminin ne olduğu, ya da nasıl çalıştığını hakkında bir şey söylemiyor. Open Subtitles فهو لا يُخبرنا بشيء حول سبب تواجد "الجاذبيّة" أو حتى كيفيّة عملها.
    Franklin'nin ürünlerini nasıl taşıdığını artık biliyoruz. Ama yine de bu bize onu kimin öldürdüğünü söylemiyor. Open Subtitles إذن نحن نعرف الآن كيف ينقل مُنتجه، لكن ما زال لا يُخبرنا من قتله.
    Bir buket taze çiçek gibi kokan bu parfüm bize tam olarak ne anlatıyor? Open Subtitles رائحته كباقة من الزهور الطازجة، ما الذي يُخبرنا به، بالضبط؟
    Bize söylemediği şey ne? Open Subtitles ما الذي لا يُخبرنا به؟
    Jack'i bulup neler olduğunu öğrenmek istiyorum ve o bize asla söylemez. Open Subtitles أودّ إيجاد (جاك) وأن أعلم، ما حدث، أما هو فلن يُخبرنا شيئاً.
    Eğer dünyamız inanılmaz detaylar içeren bir programsa bu yaratıcılarımızla ilgili bize ne söyler? Open Subtitles إن كان عالمنا خلقٌ حسابي مُذهل التعقيد فمالذي يُخبرنا ذلك عن خالقيه؟
    Belki bize kimin yaptığına dair bir şeyler söyler. Open Subtitles رُبما سوف يُخبرنا الأمر بشيء ما عن صانعه
    İncil, bize çocuklarımıza inanmamızı söyler. Open Subtitles الكتاب المقدس يُخبرنا بأن نصدق أولاده
    Bilim bize sesin zararlı olduğunu söyler. Open Subtitles العلم يُخبرنا بأن الضجة غير صحية
    Hepimiz buradayız. Neden ne yapacağımı söylemiyor bilmiyorum. Open Subtitles جميعنا هنا, لا أدري لماذا لا . يُخبرنا بما علينا القيام به
    Hala bize söylemiyor. Open Subtitles لا زال لا يُخبرنا.
    - Hayır, yani bir şey biliyor ve bize söylemiyor. Open Subtitles -كلاّ. أعني أنّه يعرف شيئاً لا يُخبرنا به .
    Of, söylemiyor. Biraz daha içki koyalım. Open Subtitles -يا إلهي لن يُخبرنا المزيد من الخمر .
    Hayır, yalnızca gerçekleri anlatıyor veya bilinen gerçekleri en azından. Open Subtitles كلا. بل يُخبرنا بالحقيقة الكاملة وراءهم، أو على الأقل كما هوَ معروف.
    Adam bize hikayesini anlatıyor. Open Subtitles إنّ الرجل يُخبرنا بقصّته
    Bu bize ne anlatıyor? Open Subtitles إذاً فماذا يُخبرنا ذلك؟
    Bize söylemediği ne var? Open Subtitles ما الذي لا يُخبرنا به؟
    Bize söylemediği bir şey var. Open Subtitles هناك شيءٌ لم يُخبرنا به
    Jack'i bulup neler olduğunu öğrenmek istiyorum ve o bize asla söylemez. Open Subtitles أودّ إيجاد (جاك) وأن أعلم، ما حدث، أما هو فلن يُخبرنا شيئاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more