değeri hâlâ hayatımız boyunca harcayabileceğimiz paradan daha çok. | Open Subtitles | ما زال يُساوي أكثر ممّا يُمكن أن ينفق أحدنا في حياته |
- Ama evin değeri... - Bir zamanlarki değeri. | Open Subtitles | .. ـ المنزل يُساوي .. ـ تقصد كان يساوي |
Bakalım, Oz eksi Keller ve O'Reily... eşittir adalet. | Open Subtitles | دَعني أرى، سجن (أوز) ناقِص (كيلَر) و (أورايلي) يُساوي عدالَة |
Hak'in Gus'ı yakalaması eşittir Hank'in bizi yakalaması. | Open Subtitles | قبض (هانك) على (غاس) يُساوي قبض (هانك) علينا! |
Bana göre gemi yapanlar 10 Reis değerindedir. | Open Subtitles | بنظري صانع السُفن يُساوي 10 إيرلات. |
Bana göre gemi yapanlar 10 Reis değerindedir. | Open Subtitles | بنظري صانع السُفن يُساوي 10 إيرلات |
Sıfır, şu anda %93.78926'ya eşit. | Open Subtitles | الصفر حالياً يُساوي 93.78926 بالمئة. |
Bir değeri olabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنه قد يُساوي شيئاً؟ |
Bir değeri olabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّه يُساوي شيئاً؟ |
- Görünüşe bakılırsa bir değeri olmalı. | Open Subtitles | -على ما يبدو، لابدّ أنّه يُساوي شيئاً . |
Hak'in Gus'ı yakalaması eşittir Hank'in bizi yakalaması. | Open Subtitles | قبض (هانك) على (غاس) يُساوي قبض (هانك) علينا! |
Sıfır, %100'e eşit olmalı. | Open Subtitles | لابد الصفر أن يُساوي 100 بالمئة. |
Sayılara bakıldığında, ve bu heyecan verici bu özellikler muhtemel bir organik materyali gösteriyor Caldera'nın gövdesinin genel uzunluğu, eşit serpilmiş katı kitleler. | Open Subtitles | وفقاً للأرقام، وهذا أمر مُثير، هذه المُواصفات تُظهر إحتمال وجود مواد عضويّة، الطول العام لهيكل سفينة (ذا كالديرا) يُساوي كتل صلبة مُتناثرة. |