Onları Robin Hood'u bize teslim etmeleri için zorlamalıyız. | Open Subtitles | لن نترك لهم خيار سوي أن يُسلموا بطلهم المحبوب |
Böylece geriye sadece satıcının deposundaki vanaları teslim edilmeden elindeki vanalarla değiştirmek kalırdı. | Open Subtitles | وكل ماسيحتاجه هو تبديل تلك الصمامات بالجديدة القادمة من مستودع المورد قبل أن يُسلموا |
Askerleri silahları teslim etmezse, onu idam edecek. | Open Subtitles | إن لم يُسلموا جنودها الأسلحة سوف يعُدمها |
3 gün sonra, Sierra zirvesini aştıktan sonra Çinlileri demiryoluna teslim ederler. | Open Subtitles | وبعد ثلاثة أيام، بعد عبورهم جبال (سييرا) يُسلموا هؤلاء الرجال ليعملوا بالسكة الحديدية |