"يُسمّى" - Translation from Arabic to Turkish

    • deniyor
        
    • Adı
        
    • denir
        
    • adında
        
    • denilen
        
    Mısırlıyım, ülkeme, "Umm al-Dunya" da deniyor, anlamı dünyanın annesi. TED أنا من مصر، أو ما يُسمّى أيضًا بأمّ الدنيا.
    Buna "Yapışık İkiz Misleksisi" deniyor. Open Subtitles ــ يُسمّى مرضها الاختلال التوأمي الموحّد ــ ومن يكترث لاسمه؟
    Darwin'in zamanındaki en eski fosiller "Kambriyen" Adı verilen bir oluşumdan geliyordu. Open Subtitles من عصر يُسمّى الكامبري،‏ وكانت من صنفين رئيسيين:
    Bence siz bu materyali Cinsel Devrim Adı verilen araştırmadan yararlanarak beleşe çıkartıyorsunuz. Open Subtitles أعتقد أنكما أصدرتما هذه المادة للإلتفاف على ما يُسمّى بالثورة الجنسية.
    İnsanlar bir şeyi temsil etmesi için bir diğerini kullanınca, ona sanat denir. TED عندما يستعمل الإنسان شيئا ما لتمثيل شيء آخر، يُسمّى ذلك فنّا.
    Buna bencillik denir. 500 yıldır kendimi düşünerek hareket ettim. Open Subtitles هذا مّا يُسمّى بالدفاع عن الذات لطالما توخيتُ الحذر عن نفسي طوال 50 عاماً
    Paris'te çalışan Polonya'lı bir kadın, Marie Curie bazı kayaların uranyum adında bir element içerdiğini keşfetti. Open Subtitles أن بعض الصخور تحتوي على عنصر يُسمّى اليورانيوم
    Tepkime sırasında elektrik akımı üreten özel bir tepkime odasında asetik asit denilen başka bir moleküle dönüştürülür. TED هناك يتم تحويله إلى عنصر آخر، يُسمّى: حمض الخليك، في نوع خاص من المفاعل يتم إنتاج تيار كهربائي أثناء عملية التفاعل.
    Buna "Folie à deux--" deniyor, yani delilik iki kişi tarafından paylaşılır. Open Subtitles يُسمّى جنون الأثنين جنون مشترك من قِبل إثنين
    Buna çifte standart deniyor, ebeveynlik esaslarından biri. Open Subtitles إنّه يُسمّى الكيل بمكيالين حجر أساس لتكون أحد الوالدين؟
    Onları koparmalısınız, buna hijyen deniyor. Open Subtitles ...عليكم إخراج تلك الأشياء و هذا يُسمّى النضافة الشخصيّة
    Buna "alıcı mükâfatı" deniyor. Open Subtitles إنه يُسمّى حافز للمشتري.
    Komik olan şey şu ki; 80'lere kadar Adı böyle değildi. Open Subtitles الشيء المضحك : أنّه لم يُسمّى كذلك حتى الثمانينيات
    Bence siz bu materyali Cinsel Devrim Adı verilen araştırmadan yararlanarak beleşe çıkartıyorsunuz. Open Subtitles أعتقد أنّكما أصدرتما هذه المادّة للإلتفاف على ما يُسمّى بالثورة الجنسيّة.
    19 yıldır buradayım sırf birisinin Adı müdür diye her şeyi bir kenara mı atacaksınız? Open Subtitles لقد كنت هنا طوال 19 عاماً وبمجرّد شخص آخر يُسمّى بالـ"المدير" سترمون كل شيء في القمامة؟
    Değişmeyeceğini biliyorum, değişmeni istemiyorum da. Buna "seni sen olduğun için kabul etmek" denir. Open Subtitles لن تتغيري, ولا أريدك أن تتغيري, يُسمّى قبول الشخص على طبيعته
    Deniz samurları alet kullanır ve bebeklerine yaptıkları şeyi göstermek için zaman harcarlar, buna öğretme denir. TED تستعمل القُضاعات البحرية وسائلًا ويأخذون استراحة مما يقومون به لتُظهر لأطفالها ما الذي يجب القيام به وهو ما يُسمّى التعليم.
    Evlilikten sonra buna ihanet denir... Shekhar. Open Subtitles بعد الزواج هو يُسمّى خيانة , شيخار
    Mankaty Kates adında bir yer var. Güzel bir aşk mekanı. Open Subtitles هناك مكان صغير لضوء الحب "يُسمّى "مانكاتي كيتس
    2005'te Cassini Huygens adında bir sonda gönderdi. Open Subtitles "في 2005، أرسلت "كاسيني "مسبارًا يُسمّى "هيوجينز
    "Umut denilen şeyi ilk defa..." "...hissediyor olmak oldukça tuhaf bir duygu." Open Subtitles "إنّه شعور غريب أن أختبر ما قد يُسمّى أملاً للمرّة الأولى بحياتي"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more