"يُشاهدُ مثل" - Translation from Arabic to Turkish

• Görünüşe göre
• gibi görünüyor
• benziyor
• Görünüşe bakılırsa
• Galiba
• benzeyen
• Anlaşılan

Görünüşe göre, son yemeğinde yaklaşık dört karat yemiş.
يُشاهدُ مثل هي أَكلتْ حوالي أربعة القيراطات لعشائها الأخيرِ.

Görünüşe göre senin hayaletlerinin işleri hala bitmedi.
يُشاهدُ مثل أشباحِكَ ما زالَ لَهُ عملُ غير منهيُ.

Asıl travmaya omuzları ve sırtı maruz kalmış gibi görünüyor.
يُشاهدُ مثل أكتافِه وظهرِه أَخذتْ الصدمةُ الرئيسيةُ.

Hey, Mr. M. Parti bitmiş gibi görünüyor.
يا، السّيد إم . يُشاهدُ مثل الحزبِ إنتهى.

Sağ elin kenarındaki madde zifte benziyor.
يُشاهدُ مثل هناك قطران على خارج اليدّ اليمنى.

Bunlar sürükleme izine benziyor.
أولئك يُشاهدُ مثل علاماتِ العائقِ.

Görünüşe bakılırsa Raymond müvekkiliniz için cesedi ortadan kaldırıyor.
يُشاهدُ مثل رايموند كَانَ يُرتّبُ الأجسامِ لزبونِكَ.

Galiba bu kez çabalarının sonucunu alıyorsun.
يُشاهدُ مثل كُلّ ذلك العمل الشاقِّ أنت تَعْملُ تَدْفعُ.

Görünüşe göre düğünümüzü durdurmaya çalışan iblis kimse başarılı oldu.
يُشاهدُ مثل مهما الشيطان مُحَاوَلَة إيقاف زفافنا نَجحَ.

Görünüşe göre çocuklar, Kasauli Tigers'leri kapı dışarı edecekler.
يُشاهدُ مثل الأطفالِ الصِغارِ يَذْهبونَ لإضْعاف نمورِ كاسولى.

Görünüşe göre, geleceğin balo kraliçesiyle çıkıyorsun.
يُشاهدُ مثل أنت تُؤرّخُ ملكة حفلة راقصةِ مستقبليةِ.

Bunu kendi yaptı. Görünüşe göre meyva bıçağı kullanmış.
يُشاهدُ مثل هي إستعملتْ سكين فاكهةِ كريب.

Görünüşe göre biri otorite böceğini yakalamış.
يُشاهدُ مثل شخص ما مَسكَ بقُّ الإنذار النهائي.

Para'da ben haklıydım gibi görünüyor.
يُشاهدُ مثل أنا كُنْتُ الحقّ على المالِ.

Bu anne babalık işi söyledikleri kadar zor değil gibi görünüyor.
يُشاهدُ مثل هذا شيءِ الأبوّة لَيسَ صعب مِثْلهم الرأي.

Bileğine zincir bağlanmış gibi görünüyor.
يُشاهدُ مثل شخص ما جَلبتْ السلاسلُ إلى الحزبِ.

Sanki katil oldukça sert bir şekilde üzerine bastırmış gibi görünüyor.
يُشاهدُ مثل القاتلِ كَانَ يَضْغطُ أسفل صعب جداً عليه بالشيءِ.

Kurumuş kana benziyor.
يُشاهدُ مثل الدمِّ المُجَفَّفِ.

Organik bir zehre benziyor.
يُشاهدُ مثل بَعْض النوعِ سمِّ عضويِ.

Şeye benziyor, ıh, köpekler için tekerlekli sandalyeye.
يُشاهدُ مثل , uh, المكافئ الكلبي a كرسي معوّقين.

Görünüşe bakılırsa güçlerini kontrol etmeyi öğreniyor.
يُشاهدُ مثل هو يَتعلّمُ لمُعَالَجَة قوَّتِه.

Galiba üzerinde kokain taşıyordu.
يُشاهدُ مثل هو كَانَ يَحْملُ بَعْض الكوكائينِ.

Bir tür böcek kozasına benzeyen bir şey ve siyah iplik var.
يُشاهدُ مثل بَعْض النوعِ a غلاف بقِّ، وألياف سوداء.

Anlaşılan, eline boya bulaşan bir tek Debbie değilmiş.
يُشاهدُ مثل ديبي لَيسَ الوحيدَ الذي حَصلَ على الطلاءِ على أيديها.