"يُشعرني" - Translation from Arabic to Turkish

• hissettiriyor
• hissettirmesi

Bu olan büyük şey biraz eşcinselce hissettiriyor.
الأن اصبح كل الوضع يُشعرني بالشذوذ قليلاً

- "Eve efendim. " - Bu sözü hiç sevmiyorum. Kendimi yaşlı hissettiriyor.
نعم سيدي , أحب سماع ذلك يُشعرني بكبر السن

Biliyor musun, her zaman yanımda olman, iyi hissettiriyor.
تفهمين قصدي؟ أنّكِ بجانبي دومـًا هذا يُشعرني بالإرتيـاح

Ayrıca, karşılıklı tehlike beni daha güvenli hissettiriyor.
بجانب أن الخطر المُتبادل يُشعرني بأمانٍ أكثر.

Yemek pişirme ve babamın beni suçlu hissettirmesi yüzünden üzerimde yeterince yük var zaten.
، عندي مايكفيني من مشاكل، الطبخ و أبي الذي يُشعرني بالذنب

Bana bunu anlatman sana güvenebileceğimi hissettiriyor bana.
إخبارك لي بهذا يُشعرني بأنني أستطيع الوثوق بك.

Bunu söylemiş olmak mükemmel hissettiriyor.
إزاحة هذا الأمر من صدري يُشعرني بالإرتياح.

Çünkü burası gerçek dünyadan daha gerçek hissettiriyor.
لأن هذا المكان يُشعرني بواقعية أكثر من العالم الحقيقي

Bunu yalnız yapmak kötü hissettiriyor.
هذا يُشعرني بالحزن، أنْ أفعل هذا بمفردي.

- Bu seni nasıl hissettiriyor peki?
كيف يجعلك هذا تشعر الآن ؟ - ذلك يُشعرني بالأسى -

Bunu konuşmak iyi hissettiriyor.
يُشعرني بالتحسن أن أتحدث عن ذلك

Geçmiş ise çok iyi hissettiriyor.
و لكن الماضي يُشعرني بشعور رائع

Hastayla bağlandığımı hissettiriyor.
إنه يُشعرني كإنني متصلة بالمريض

Bana güvende hissettiriyor.
إنه يُشعرني بالأمان

Sanki bir şeyleri kaçırıyoruz gibi hissettiriyor.
! هذا يُشعرني وكأننا ينقصنا التخفيض

Bu çok iyi hissettiriyor.
هذا يُشعرني بالإرتياح

Çok güzel hissettiriyor lan!
يا إلهي! ، هذا يُشعرني بالروعة

Evet, iyi hissettiriyor.
نعم، هذا يُشعرني بالتحسن

Tırnaklarıma oje sürmek kendimi iyi hissettiriyor.
طلائها يُشعرني بالتحسّن

Ve hala iyi hissettiriyor.
.ولا زالَ يُشعرني بالروعة

Bunun daha mı iyi hissettirmesi gerekiyor?
هل من المُفترض أن يُشعرني ذلك الأمر بتحسن ؟