| İnsanlar kurban oluyorlarsa bu en iyisi için olmalı. En güzeli için. | Open Subtitles | وعندما يُضحى بالرجال فذلك من اجل شيء رائع |
| Aptalca bir kurban ritüelinde kullanılmana izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن أسمح أنّ يُضحى بكِ بشعائر غريبة الأطوار |
| Yalnızca kız arkadaşım kan mihrabında kurban edilirken kenarda oturur beklerim. | Open Subtitles | بلّ مُجرّد الجلوس بينما يُضحى بحبيبتي على مذبح دماء |
| Patronu neredeyse bir ayin için kurban ediliyordu. | Open Subtitles | و رئيسه فى العمل كاد أن يُضحى به كقربان |
| Ve kurban edilmemiz gerek. | Open Subtitles | نحن لابد أن يُضحى بنا |
| Tanrı Abraham'dan oğlunu kurban etmesini istemiş, ama sonunda Tanrı oğlanı affetmiş çünkü babası gayet inançlıymış. | Open Subtitles | الله طلب من (إبراهيم) إن يُضحى بإبنه الوحيد ولكن في النهايه ... الله فَدَى الإبن .. |