Evet. "iblisin içinde sıkışırlar, ne yazık ki canlı olurlar, onların acılarından zevk duyduğu için ruhlarına işkence eder." | Open Subtitles | أجل، إنهم يُحصَرون بداخل الشيطان، و ماهو مُحزِن، بقاؤهم أحياء فهو يُعذّب أرواحهم بسبب فرحهم ليتغذّى من معاناتهم |
İşkence görürken kurtulmuş. | Open Subtitles | كان يُعذّب عندما هرب. |
Eğer Kurtzman çocukken yavru köpeklere işkence yapmışsa, bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لو كان (كورتزمان) يُعذّب جرواً حينما كان صغيراً، فإنّ أودّ أن أعرف. |
İşkence görebilir. | Open Subtitles | يُمكِن أنّ يُعذّب. |
Yani birisi senin sahte listendeki insanlara işkence yapıp öldürüyor. | Open Subtitles | -إذن شخص يُعذّب ويقتل الناس الذين بقائمتك المُزيّفة . |
Xander'ın vücuduna verilen zarara bakacak olursak işkence edilmeden saldırıya uğradığı yönünde belirtiler görülüyor. Evet, bunun olması muhtemel. | Open Subtitles | لو نظرنا إلى كلّ الضرر الذي ألحق بجُثّة (زاندار)، سنرى دلائلَ عن أنّه حقيقةً هوجِم قبل أن يُعذّب. |
İşkence. | Open Subtitles | يُعذّب. |