Koşmaya karar veriyor ve yere ölüsü düşüyor. | Open Subtitles | ساخر، حقاً. يُقرّرُ الأَخْذ فوق ركض وفقط يَمُوتُ. |
Sadece bu yüzden hapisten kaçmaya karar veriyor. | Open Subtitles | هو السببُ الكاملُ يُقرّرُ الهُرُوب من السجنِ. |
Harika çocuk onu biraz daha tanımak istiyor, okula geri dönmeye karar veriyor. | Open Subtitles | أرادَ ولدُ إعجوبةِ هنا إلى إعرفْ أكثر قليلاً حول ذلك، لذا يُقرّرُ العَودة إلى المدرسةِ. |
Onu yönlendirirsin, yol gösterirsin, mazeretinin ne olacagna o karar verir. | Open Subtitles | اتشوّفْه الطريقَ، وتَتركَه يُقرّرُ إذا يُريدُ أَخْذه. |
Hayatımız bizim değil, Tanrının, o karar verir. | Open Subtitles | حياتنا لَيستْ لنا، هو الله، هو الذي يُقرّرُ. |
Kimlerin gizli hamleleri öğrenebilceğine sadece usta shifu karar verebilir. | Open Subtitles | فقط سيد (شيفو) يُقرّرُ من الذي يَتعلّمُ الحركاتَ السريةَ |
Efendim, Senatör Macauley bu faturayı sevdi ve her şeye rağmen yapmaya karar verebilir. | Open Subtitles | سيدتي، السيناتور (ماكلوي) يحب هذه الفاتورةِ وهو قَدْ يُقرّرُ أَنْ يقرها هو على أية حال. |
Güzelin ne olduğuna kim karar veriyor peki? | Open Subtitles | والذي يُقرّرُ ماذا جميل؟ |