"يُلاحقني" - Translation from Arabic to Turkish

• peşimde
• takip ediyor

Bak, yamaçtan ayrıldığımdan beri peşimde bir kurt sürüsü vardı.
كان يُلاحقني قطيع من الذئاب منذ أن غادرت موقع الهبوط.

Ormanda mahsur kaldım ve peşimde bir adam var.
إنّي عالقة في الغابة، وهنالك رجل... يُلاحقني.

peşimde olan bir şey var.
ثمّة شيءٌ يُلاحقني.

Kesinlikle beni takip ediyor, sence de öyle değil mi?
إنّه يُلاحقني, ألا تعتقدين كذلك؟

Sanırım beni takip ediyor.
أعتقد بأنه يُلاحقني.

Hayır çocuk, o beni takip ediyor.
لا يا طفلة, إنّه يُلاحقني أنا

peşimde birinin olduğundan oldukça eminim.
مُتأكّدة أنّ هناك أحدٌ يُلاحقني."