"يُلزم" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorunlu
        
    • emrettiği
        
    Çoğu lisede okunması zorunlu. Open Subtitles أجل، يُلزم قراءته في مُعظم المدارس الثانويّة.
    Aslında, doktorların her iki yılda bir yedi saatlik beslenme eğitimi almalarını zorunlu kılan, sadece bunun üstünde duran bir kanun tasarısı bile var. Open Subtitles في الواقع، تمّ تقديم مشروع قانون، الذي يُلزم الأطباء بتلقّي 7 ساعات من التدريب الغذائي كل بضع سنوات فقط ليبقوا على دراية به
    ABD'de ölü sayısının 2.5 milyona ulaştığı tahmin edildiği sırada Başkan bilinmeyen bir yerden yaptığı açıklamada Dallas, Miami, Cleveland ve Phoenix gibi büyük şehirlerdeki büyük isyanlar sonrası zorunlu sokağa çıkma yasağı ilan etti. Open Subtitles "حيثُ يُعتقد وصول حصيلة الموتى في (الولايات المتحدة) إلى 2.5 مليون" "أصدر الرئيس اليوم بياناً من مكان غير معلوم" "يُلزم فيه حظر التجول الكامل في المناطق الحضرية الكبرى"
    Eğer bu bir cinayet değildiyse neden kanunun emrettiği gibi olaydan sonra gördüğün ilk kişiye durumu açıklamadın? Open Subtitles لو لم تكن جريمة قتل لما لم تُبلغ عن الجريمة لأول شخص قابلته بعد ذلك. كما يُلزم القانون؟
    Madem cinayet değildi niçin yasanın da emrettiği üzere karşına çıkan ilk kişiye durumunu açıklamadın? Open Subtitles لو لم تكن جريمة قتل لما لم تُبلغ عن الجريمة لأول شخص قابلته بعد ذلك. كما يُلزم القانون؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more