Sadece benimle ölümsüzlüğü elde edebilirsin. | Open Subtitles | مُرقُس ولوُقَا ويوُحَنَا. فقط معي يُمكنكَ تَحقيِق الخُلوُد. |
Tünel kazabilirsin, ölebilirsin, veya ruhunu terk edebilirsin. | Open Subtitles | يُمنكَ حَفرُ نفَق، يُمكنكَ المَوت أو يُمكنكَ الهروب عن طريق روحِك |
Aslında, yaşam pompalamada bana bir dakikalığına yardım edebilirsin. Ben de o sırada makineyi çalıştırıp onunla ilgili sorunun ne olduğunu bulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | يُمكنكَ مساعدتي على مواصلة إدخال الهواء إليه لبضع دقائق بينما أقوم بتوصيل تلك الآلة لأعرفٌ ما العلّة التي به |
Eline baktırmadan hiçbir yere gidemezsin. | Open Subtitles | لا يُمكنكَ أن تخرج إلى أيّ مكانٍ إلّا بعدما أن يتمّ الكشف عليها يارجل. |
Berbat bir durum Vern, ama ne yapabilirsin? | Open Subtitles | و لَم يُسجّل الخروج ألا يُمكنكَ إيجادُه بطريقةٍ ما؟ |
Burası Bur ger Kine değil. Bu şekilde Yapamazsın. | Open Subtitles | هذا ليسَ مَطعَم بيرغَر كينغ لا يُمكنكَ أن تفعَلَ ذلكَ على طريقتِك |
En azından bu mutlu olunacak bir şey. Bunun için bana teşekkür edebilirsin. | Open Subtitles | هذا شيء لنسعد به، على الأقل يُمكنكَ أن تشكرني على ذلك. |
Tanrı'na, oğluna kurtarması için dua edebilirsin ya da eğilip, bana dua edebilirsin. | Open Subtitles | يُمكنكَ إما أن تصلي لربّك كي يُنجّي ابنك، أو يُمكنك أن تركع وتصلّي ليّ. |
Bunu iphone'una bağlayabiliriz her yerden takip edebilirsin böylece. | Open Subtitles | أتعلم، يُمكننا برمجة هذه الكاميرات إلى الأيفون الخاص بك و يُمكنكَ مُشاهدتهم من أيّ مكان |
Hayatımın ne kadar boktan olduğunu tahmin edebilirsin. | Open Subtitles | يُمكنكَ أن تتخيّل كيف كانت حياتي مُزرية. |
Bana bakmaya devam edebilirsin. | Open Subtitles | يُمكنكَ بأن تستمرّ بالتحديقِ بي. |
Hatırladığın kadarını tarif edebilirsin. | Open Subtitles | ألا يُمكنكَ إعطائنا موقع تقريبي؟ |
Ne halt ederek bunu telafi edebilirsin ki? | Open Subtitles | كيفَ يُمكنكَ تَعويضي؟ |
Dur bakalım nedenini söylemeden buradan gidemezsin. | Open Subtitles | لا يُمكنكَ المغادرة بدون ذكر السبب |
New Jersey'ye gidemezsin. Veya New Jersey ile bağlantılı hiçbir yere, mesela New York. | Open Subtitles | "لا يُمكنكَ الذهاب إلي "نيو جيرسي أو أي مكان بهِ إتفاقات |
- Daha uzağa gidemezsin. | Open Subtitles | - لا يُمكنكَ المُتابعَة بعدَ الآن |
Dışarı çıktığında bunu yine yapabilirsin. Çok yaşlı değilsin. | Open Subtitles | ما يزالُ يُمكنكَ ذلك عِندما تخرُج، أنتَ لستَ كبيراً جِداً |
James, başka bir tabloyu her zaman yapabilirsin fakat insanlara yaşamlarını geri veremezsin. | Open Subtitles | يُمكنكَ دائماً القيام برسمة أخرىَ، ولكنكَ لا يُمكنكَ إرجاع البشر من الموت. |
Bunu bana nasıl yapabilirsin ve kendine nasıl insan diyebilirsin? | Open Subtitles | كيف يُمكنكَ فعل هذا بي؟ و تدعو نفسك إنسانًا؟ |
Sen bile öyle bir büyüyü Yapamazsın. | Open Subtitles | ولا حتّى أنتَ يُمكنكَ التصدّي لمثل ذلك السحر. |
- Benim için hiçbir şey Yapamazsın. | Open Subtitles | -لا يُمكنكَ أن تفعـل أيّ شيء لي -من فضلك. |