Bu yüzden hiçkimse bize vardiyamızı nasıl geçireceğimizi söyleyemez. | Open Subtitles | لذلك لا أحد على الإطلاق يُملي علينا طريقة تمضية نوبتنا |
Bu benim gösterim. Kimse bana ne yapacağımı söyleyemez. | Open Subtitles | هذا عرضي ولا أحد يُملي عليّ ما أفعله. |
Hiç kimse benim çocuklarıma ne yapacaklarını söyleyemez. | Open Subtitles | لا أحدَ يُملي على أطفالي ما يفعلونه |
- Senin ne olduğunu onlar söyleyemez. | Open Subtitles | ليس بإمكان أحد أن يُملي عليك ما تكونين |
Onun dışında Washington'un kahyasına dikte ettikleriyle karşılaştırdım. | Open Subtitles | لقد فحصت خط اليد للضابط الذي كان واشنطن يُملي عليه. |
Hiç kimse bana ne yapacağımı söyleyemez. | Open Subtitles | لا أحد يُملي عليّ ما يجب فعله |
Alaycı Kuş sen olmalıydın, kimse sana ne yapacağını söyleyemez. | Open Subtitles | كان يجب أن تكوني أنتِ (الماكينجاي) لا أحد يُملي عليك ما تريدين قوله |
Kimse bana ne yapacağımı söyleyemez! | Open Subtitles | لا أحد يُملي عليَّ ما أفعل! |
Ordu, Romulus politikasını dikte edemez. | Open Subtitles | الجيش لا يُملي السياسة على قوم "روميولوس." |