"يُنسى" - Translation from Arabic to Turkish

    • unutulmaz
        
    • unutulmayacak
        
    • izlenim
        
    • unutulunca
        
    • silinmiyor
        
    • unutulacak
        
    • unutulmamalı
        
    • unutulur
        
    Size söz veriyorum bugün unutulmaz ve sıradışı şeyler göreceksiniz. Open Subtitles أعدك بأنكى سترى عصر اليوم حدثاً فوق العادة لا يُنسى
    Her biri unutulmaz sanat eseri, her biri olduğumuz kişinin duvarında birer tuğla. TED كل عمل من تلك الأعمال جزء من فن لا يُنسى, و لبنة في حائط معرفتنا بأنفسنا.
    Gitti ama asla unutulmayacak. Open Subtitles غاب عن حياتنا، لكنّه لن يُنسى أبدًا.
    Gitti ama asla unutulmayacak. Open Subtitles غاب عن حياتنا، لكنّه لن يُنسى أبدًا.
    Negan, Lucille. Epey sağlam bir ilk izlenim bırakmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles أنا (نيغان) وهذه (لوسيل)، أوقن أنّي تركت انبطاعًا أوليًا لا يُنسى.
    Beni, umut kaybedilince inanç unutulunca ve Noel ruhu ölünce olacakların hatırlatıcısı olarak bıraktı. Open Subtitles تركني كموعظة لما سيحدث عندما يضيع الأمل وعندما يُنسى الإيمان
    Asla silinmiyor, bu duyguyu bilirim. Open Subtitles لا يُنسى الأمر قط، وأنا أعلم هذا
    Daha önce doğum yapmadım, ama duyduğum, bunun unutulacak bir şey olmadığı . Open Subtitles حسناً ، لم الِد أحداً ..لكن كما سمعت هذا شئٌ لا يُنسى
    Bu olaydaki üstüne düşen kısım asla unutulmamalı. Open Subtitles دورك بهذا الأمر لن يُنسى أبداً
    unutulmaz ve sıradışı göreceğim şey nedir? Open Subtitles ما هو الحدث الإستثنائى الذى سأراه ولا يُنسى
    Her gecesini, hayatının en güzel gecelerinden biri yapan adama nasıl unutulmaz bir şey yaşatacaksın ki? Open Subtitles كيف تجعل شيء ما لا يُنسى لرجل يجعل كل ليلة من حياته أفضل ليلة ؟
    Son doğum günümü unutulmaz yapınca karşılığını vermek istedim. Open Subtitles جعلتَ اخر عيد ميلاد لي لا يُنسى وأريد رد الجميل
    - unutulmaz şeyler yapmaya çalışıyordum. Open Subtitles كنتُ أحاول أن أجعل منه حدثاً لا يُنسى كان كذلك بالفعل
    Ardından koca bir yaşam geçip gitse bile asla unutulmaz. Open Subtitles تلتقي الأعين ببعضها ...ثم تمضي الحياة لكن هذا لن يُنسى أبداً
    unutulmaz anılardı. Open Subtitles لقد كان لا يُنسى
    Gitti ama asla unutulmayacak. Open Subtitles غاب عن حياتنا، لكنّه لن يُنسى أبدًا.
    Kolay kolay unutulmayacak bir olay olacak. Open Subtitles سيكون أمراً لن يُنسى قريباً
    Kolay kolay unutulmayacak bir olay olacak. Open Subtitles سيكون أمراً لن يُنسى قريباً
    Kolayca unutulmayacak cinsten. Open Subtitles و سوف يُنسى قريباً.
    Negan, Lucille. Epey saglam bir ilk izlenim birakmam gerektigini biliyordum. Open Subtitles أنا (نيغان) وهذه (لوسيل)، أوقن أنّي تركت انبطاعًا أوليًا لا يُنسى.
    Beni, umut kaybedilince inanç unutulunca ve Noel ruhu ölünce olacakların hatırlatıcısı olarak bıraktı. Open Subtitles تركني كموعظة لما سيحدث عندما يضيع الأمل عندما يُنسى الإيمان
    Ayrıca silinmiyor. Open Subtitles لا يُنسى الأمر قط
    Bu unutulacak birşey değil. Open Subtitles ...أوه ذلك ليس بالشيء الَذي يُنسى
    İnsanlar unutulmamalı. Open Subtitles يجب ان لا يُنسى الناس
    Dikkat çekmemeliyiz, önünde sonunda unutulur gider. Open Subtitles لا يلزم سوى أن نتوارى عن الأنظار وفي النهاية سوف يُنسى كل شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more