Bize ait bölgede yaşayan Almanların yüzde sekseni geçmişte Nazi sempatizanıymış. | Open Subtitles | واكتشفنا أن ٨٠ ٪ من الألمان .. في منطقتنا لديهم تعاطف نازي |
Küresel hastalıkların yüzde 85'ini oluşturan kardiyovasküler hastalıklar batıda değil, gelişmekte olan ülkelerdedir, ancak kaynakların yüzde 90'ı batıdadır. | TED | ٨٥ ٪ من عبء المرض العالمي لأمراض القلب هو في البلاد النامية – و ليس في الغرب و مع ذلك فإن ٩٠٪ من الموارد موجودة في الغرب |
Siyahlar ve Latinlerin toplamı ABD nüfusunun yüzde 30'unu oluşturmaktayken birlikte ülke servetinin yalnızca %7'sine sahipler. | TED | ذو البشرة السوداء واللاتينيين مجتمعين يشكلون 30 ٪ من تعداد سكان الولايات المتحدة لكن جماعيا يستحوذون على سبعة بالمئة من ثروة الأمة. |
ancak eğer bu 300 kişiyi alır ve arkadaşlarını bulursanız, ve aynı miktarda aşı alır ve bu 300 kişinin 300 arkadaşını aşılarsanız sanki topluluğun yüzde 96sını aşılamış gibi bir "sürü bağışıklığı" düzeyi elde edersiniz ve bunu çok daha verimli şekilde ve kısıtlı bütçe ile yapmış olursunuz. | TED | لكن إذا أخذنا ٣٠٪ ، هؤلاء ٣٠٠ شخص و جعلهم يرشحون أصدقائهم و أخذنا نفس العدد من اللقاحات و لقحنا أصدقاء الـ٣٠٠ أصدقاء الـ٣٠٠ تحصل على نفس المستوى من حصانة القطيع كأنك قد لقحت ٩٦ ٪ من السكان بكفاءة أكبر من ذلك بكثير، مع قيود صارمة على الميزانية |
Ve Atlassian için bu o kadar çok işe yaradı ki bir adım öteye geçtiler ve %20 boş zaman sunmaya başladılar. Google'da meşhur şekilde yapıldığı gibi. Oradaki mühendisler zamanlarının %20'sini istedikleri şey üzerinde harcayabilir. | TED | ونجحت نجاحاً عظيما حتى أن آتلاسيان أخذتها إلى الخطوة التالية ب20 ٪ من الوقت. مطبقة بشهرة في شركة جوجل. حيث يستطيع المهندسين العمل وإعطاء 20 ٪ من وقتهم في العمل على أي شيء يريدون. |
- yüzde altmış. | Open Subtitles | - 60 ٪ من أعلى. |