"‫ ذهبت" - Translation from Arabic to Turkish

    • gittim
        
    Bakkala gittim ve bir paket hijyenik ped almayı denedim. TED ذهبت الى محل قريب وحاولت ان اشتري علبة فوط صحيه
    Böylece, eve gittim, günlük çalışma programı ve bir plan hazırladım. TED لذا ذهبت إلى المنزل ، أخرجت مذكرات التدريب، و وضعت خطة.
    Sonra günlerden bir gün, turun ortasında, Danimarka'da, yazar Colum McCann ile aynı sahneyi paylaştığım Louisiana Müzesi'ne gittim. TED وفي يوم جميل،في منتصف جولتي، ذهبت إلى لويزيانا وهو متحف في الدنمارك حيث تقاسمت االمسرح مع الكاتب كولوم ماكان.
    Daha sonra Deah'ın odasına gittim daha önce çoğu kez yaptığım gibi, onu aradım, hiç doldurulmayacak bir boşluk bulmak için. TED بعدها ذهبت إلى غرفة ضياء كما فعلت كثيرًا من قبل، أبحث عنه، فقط لأرى فراغه الذي لا يمكن أن يمتلئ مجددًا.
    İlk kemoterapi seansına gittim ve duygusal olarak harap hâldeydim. TED ذهبت لأول يوم من العلاج الكيميائي، وكانت مشاعري محطمة تماماً.
    Yolda Amerikan Müzesi'ne gittim, ve bir daha asla iyileşmedim. TED ذهبت في نزهة إلى المتحف الأمريكي، ولم أتراجع بعدها أبدا.
    Texas'a gittim ve ölüm hücresindeki Küçük GQ'yu ziyaret ettim. TED ذهبت إلى تكساس، وزرت جي كيو المحكوم عليه بعقوبة الموت.
    Yaklaşık 15 yıl önce, Hong Kong'a bir arkadaşımı ziyarete gittim. TED قبل حوالي ١٥ سنة مضت، ذهبت لزيارة صديق في هونق كونق
    Ve Batı sanatındaki büyük trajediler hakkında onlarla konuşmaya gittim. TED و ذهبت للتحدث معهم بخصوص احدى تراجيديات الفن الغربي الرائعة
    dediler. Ve onların yardımlarıya, vize başvurusu için konsolosluğa gittim. TED إذن وبمساعدتهم، ذهبت إلى السفارة وتقدمت بطلب للحصول على التأشيرة.
    Bu hafta bir kez Los Angeles'e gittim, ve sorular daha da artacak. Open Subtitles لقد ذهبت مرة الى لوس انجلوس هذا الاسبوع وهذا يعني مزيدا من الأسئلة
    Biz bunu tartışırken, bir içki daha söylemek için bara gittim. Open Subtitles وبينما كانا يتجادلان بشأن ذلك ذهبت إلى البار لأحضر شراباً آخر
    Ayaklanmayı ele alıp Mısırlıların kapasitesini değerlendirmek için Hartum'a gittim. Open Subtitles ذهبت الى الخرطوم لتقييم القدرة المصرية على التعامل مع الانتفاضة.
    Oraya buraya gidip seni sordum. Sonra da adres bürosuna gittim. Open Subtitles وأزعجت الناس جميها لأهتدي إليك ثم ذهبت رأسا إلى مكتب العناوين
    Sonra kız kardeşimin yanına gittim iyi bir adamla evliydi. Open Subtitles ثم ذهبت للعيش مع أختى كانت متزوجة من رجل طيب
    Siyah arabayı gördüğümde korkmuştum Jean olabilirdi, bu yüzden George'un evine gittim. Open Subtitles عندما رأيت هذه السيارة السوداء خفت أن يكون جان، ولهذا ذهبت لجورج
    Ona anlattım, bu olaydan iki sene önce ben de bir rahibe gittim. Open Subtitles قلت له منذ عامين أننى ذهبت للكنيسة و القس قال لى نفس القصة
    Okulu eken o salak evde mi diye bakmaya gittim, evde biri vardı. Open Subtitles ذهبت للمنزل لأتأكد ان هذا الغبى يتهرب من المدرسة و بينما ان هناك
    Ben orada beş yıl kaldım. Orada gramer okuluna gittim. Open Subtitles عشت هناك لمدة خمس سنوات ذهبت إلى المدرسة النحوية هناك
    YaşIı adamın mezarına gittim, böylece düğünde ağlamak zorunda olmayacaktım. Open Subtitles لقد ذهبت لزيارة قبر والدي حتى لا أبكي في الزواج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more