Yeni bir şehre geliyorsunuz ve beyniniz bu yeni yerin anlamını kavramaya çalışıyor. | TED | وصلت إلى مدينة جديدة، وعقلك يحاول أن يكوّن فكرة عن هذا المكان الجديد |
Yani, bakın. Bu hayvan, savaşçıdan gelen mızrakla mücadele etmeye çalışıyor. | TED | انظر الى الحيوان الذي يحاول ان يتفادى الرمح من هذا الفارس. |
O kişi bir kitap okumaya çalışıyor fakat müzikten ötürü odaklanamıyor. | TED | ذلك الشخص يحاول قراءة كتاب، ولكنه لا يستطيع التركيز بسبب الموسيقى. |
Tüm bu gaz, çok küçük bir hacme girmeye çalışıyor, o yüzden ısınıyor. | TED | كل هذا الغاز يحاول الدخول إلى حجم صغير جدًا، مما يزيد من حرارته. |
Kral geri çekilmeye çalışıyor ama düşman süvari onu arkadan kuşatır. | TED | يحاول الملك التراجع، لكن سلاح فرسان العدو يحيط به من الخلف. |
Yoksa istediğimiz şeyi yapmaya mı çalışıyor ve bir problem mi oluyor? | TED | أم أنه يحاول فعل ما نطلب منه وقد كان هناك مشكلة ما؟ |
Söylemem lazım. burada olmak biraz korkutucu. Yaşlı bir Amerikalı, Afrikalılar'a kendi kıtaları hakkında yeni bir şeyler anlatmaya çalışıyor. | TED | عليَ إخباركم، وجودي هنا شيء مثير أكثر مما تتخيلون، رجل أمريكي مسن يحاول أن يخبر الأفارقة شيئاً جديداً عن قارتهم. |
...Ama o, ülkedeki siyah insanların bakışını sosyal ve ekonomik durumunu iyileştirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ببساطة لأنه يحاول أن .. يرفع مستوى الوعى . الإجتماعى و الإقتصادى لجماعته |
Ama o, ülkedeki siyah insanların bakışını sosyal ve ekonomik durumunu iyileştirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ببساطة لأنه يحاول أن .. يرفع مستوى الوعى . الإجتماعى و الإقتصادى لجماعته |
Ama, Mario, görmüyor musun, başından beri bize yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكن يا ماريو ، ألا ترى ، إنه كان يحاول مساعدتناطوالالوقت. |
Beni içeri alın! Biri beni öldürmeye çalışıyor! Merhametli McGillicutty adına! | Open Subtitles | أدخولني ، هناك من يحاول قتلي، بحق السماء عليكم فتح الباب |
Dışarıda iri yarı bir adam başka bir adamı ısırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أحتاج لإستدعاء الشرطة فهناك رجل ضخم يحاول أن يعض شخص ما |
Bize bir şey anlatmaya çalışıyor. Belki bizi Philip'e götürebilir! | Open Subtitles | إنه يحاول إخبارنا بشيء ربما يمكنه أن يقودنا إلى فيليب |
O zamandan beri bir yedek gövde bulmaya çalışıyor edilir. | Open Subtitles | لقد بقي يحاول أن يجد جسد بديل منذ ذلك الحين |
Sürekli serumu kolundan çıkarmaya çalışıyor. Nedenini anlayamadım bir türlü. | Open Subtitles | إنه يحاول انتزاع المغذي عن ذراعه باستمرار لم أعرف لماذا |
O adam ne zaman etrafta olsa k...çımı ellemeye çalışıyor. | Open Subtitles | كل مرة أقف فيها بجوار هذا الرجل يحاول الإمساك بمؤخرتي |
O adam ne zaman etrafta olsa k...çımı ellemeye çalışıyor. | Open Subtitles | كل مرة أقف فيها بجوار هذا الرجل يحاول الإمساك بمؤخرتي |
Halka gitmeye çalışıyor. Ona neden saklanması gerekecek kadar önemli olduğunu gösterelim. | Open Subtitles | هو بالفعل يحاول الذهاب للعامة لنريه لماذا من المهم جداً إبقائه سرياً |
Seni sadece softball maçı için istiyor çünkü ailemizi aptal durumuna düşürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لقد أرادك فقط من أجل المباراة أنه يحاول ان يجعل عائلتنا غبيه المظهر |
Bay Sayle dünyaya ne kadar iyi birisi olduğunu göstermeye çalışıyor. | Open Subtitles | السيد سايلي يحاول ان يجعل العالم يرون كم هو رجل لطيف |