Eğer geçen haftalar içerisinde diplomatik haberleri takip ettiyseniz, Çin ve A.B.d. arasında Amerikalı şirket Google'a karşı yapılan | TED | إذا كنتم قد تابعتم الانباء الدبلوماسية في الأسابيع الماضية ، ربما سمعتم عن نوع الأزمات بين الصين والولايات المتحدة |
Ama bir kuruluş ;"İnsan kanındaki d vitamini oranı ne kadar fazlaysa ; kalp hastalığına, kansere o kadar az yakalanılır." | TED | ولكن يوجد هناك علاقة: كلما ارتفع مستويات فيتامين د في الدم لدى الناس كلما أصبحوا أقل عرضة لأمراض القلب و السرطان |
Roberto d'angelo: Tahmin edebileceğiniz gibi, maalesef, buna hazır değildik. | TED | روبرتو دي أنجلو: كما تتخيلون، لسوء الحظ، لم نكن مستعدين. |
Fransız New wave dalgası üstadıydı. | Open Subtitles | لقد كان المخترع للموجة الجديدة بالسينما الفرنسية |
Matematik yapıyoruz Derken neyi kastediyoruz ya da insanlara matematik öğretiyoruz Derken? | TED | ماذا نعني عندما نقول اننا ندرس الرياضيات او نعلم الطلاب الرياضيات ؟ |
Bu olayla, Amerikan Yerlileri tarihinde yeni bir dönem başladı. | TED | مع هذه الواقعة، بدأ عصر جديد في تاريخ السكان الأمريكيين، |
Dünyadaki herkese 'd' veremem ya. Ne kadar çok istesem de, kimi zaman... | TED | لا أستطيع أن أعطي كل البشر علامات رسوب، رغم أنّني أرغب في ذلك. |
Şu anda bunu A.B.d. gibi büyük ve zengin bir ülkenin yapacağını düşünebiliriz. | TED | الآن يمكننا أن نفكر في دولة غنية كبيرة مثل الولايات المتحدة للقيام بذلك. |
İşi büyütmeye karar verdiğimizde A.B.d. 'de karşılaşa bileceğimiz en büyük sorunu araştırdık. | TED | كما بدأنا بالتوسع فيه نظرنا إلى ما هي المشكلة للمجيء للولايات المتحدة ؟ |
A.B.d. Çin ile birlikte en büyük iki karbon salıcısıdır. | TED | الولايات المتحدة هي أحد أكبر أثنين في الإنبعاثات، بجانب الصين. |
d'Agostino'dan yürüme mesafesi ortada 2 blok, yukarı ve aşağıya doğru 6 blok. | Open Subtitles | :مسافات المشي من متجر داغوستينو عمارتين باتجاه المدينة وستة عمارات داخل وخارج المدينة |
Teşekkürler, baba, fakat d eksinin bir bölümü Tanrı'ya ait. | Open Subtitles | شكراً يا أبي، ولكن الفضل في نجاحي يعود إلى الله |
Rast gele terörizm. Birinin bunlardan Washington d.C.'nin yollarına koyduğunu düşünebiliyor musunuz ? | Open Subtitles | بدون تمييز ، تخيلوا أن شخص ما وضع هذه المسامير فى شوارع العاصمة |
Peki mermilerdeki d.N.A kodlamasının, bilgisayar kontrolündeki sonucu nedir ? | Open Subtitles | وماذا كانت نتيجة فحص الكومبيوتر للبصمة الوراثية الخاصة بذلك الرصاص؟ |
Size maitre d'yi anlatacağım ve sadece üç tane boğa olacak. | Open Subtitles | لكن لا داعي للقلق, سأخبر النادل بأنه سيتواجد فقط ثلاثة فحول |
Berlin'in İngiliz, Amerikan ve Fransız kısımlarına geçiş d. Almanya halkına açıktı. | Open Subtitles | فُتحت الأبواب أمام الألمانيين الشرقيين للرحيل إلى قطاعات برلين البريطانية والأمريكية والفرنسية |
d'lerimizi hak etmek için uzun saatler çalışan hepimizin yüzüne bir tokat gibi. | Open Subtitles | إنها صفعة في الوجه لكل شخص يذاكر بشدة لساعات طويلة للحصول على المقبول |
- d A wave, a wave - whoa-oh, whoa-oh d d I'm going back to my roots d d another day, another door d d another high, another low d | Open Subtitles | ″موجة،موجة″ ″ سأعودي إلى وطني ″ ″ يوما آخر، باباً آخر ″ |
Peki ben "sosyal yanımıza dokunuyor" Derken ne söylemek istiyorum? | TED | لكن ماذا اعني عندما اقول تضغط على ازرارنا الاجتماعية ؟ |
Ve herkes "bu benim kardeşim de olabilirdi", diye düşünmeye başladı. | TED | وجميعنا شعر أن خالد كان من الممكن أن يكون أخ لنا |
Thor çekicini salladığında, denir ki şimşek ve gökgürültüsü oluşurmuş. | Open Subtitles | عندما كان ثور يطرق بالمطرقه قيل انها تولد رعد وبرق |
# For Theory had no part in # Is always reckoned more than sound | Open Subtitles | إنها تفسر الشكل و اللون و الملمس و الطريقة التي يتفاعل و يتناسب بها كل شيء تقريباً |
Is, we kept going back to the charge that was put forth to the jury as to the actual event, that one moment in time. | Open Subtitles | هوأنناظللنانراجعالتهمة.. التيوضعتأمامهيئةالمحلفين.. لتلك القضية بالذات، في ذلك الوقت المحدد |
Ekim 2010'da Amerika Adalet Ligi ile The 99 bir ekip oluşturacak. | TED | في اكتوبر 2010 سيتحد ابطال العدالة بأمريكا مع الـ99 |