"♪ بسبب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Çünkü
        
    Burada korumaktan caydırma var, Çünkü, eğer su hakkınızı kullanmazsanız, su hakkınızı yitirebilirsiniz. TED بسبب فكرة الاحتكار لانه ان لم يستخدم الفرد حصته فسوف يخسرها لشخص آخر
    Çünkü siz bir --- Ne olduğunuzu biliyorsunuz. Tutkunuzu takip etmeye korkuyorsunuz. TED إنه بسبب أنكم تعلمون ماذا تكونون أنتم تخافون من السعي نحو شغفكم
    2010 yılının bu konuda herhangi bir özelliği yok, Çünkü, her yıl ortalama 31,5 milyon insan doğal afetler nedeniyle yerinden oluyor. TED الآن، مامن شيء مثير للاهتمام بشأن سنة 2010، لأن المعدل يرتفع ل 31 ونصف مليون شخص مشرد بسبب الكوارث الطبيعية كل عام.
    Bu oluyor Çünkü işlem maliyetleri büyük bir hızla düşüyor ve ölçek kutuplaşıyor. TED إنه يحدث بسبب كون تكاليف المعاملات تتجه نحو الهبوط ولأن النطاق تم استقطابه.
    Bu hastalıklardan ölmediler, Çünkü bu hastalıkların gelişmesi gereken süre kadar uzun yaşamadılar. TED لم يموتوا بسبب تلك الامراض لأنهم لم يعيشوا طويلا كفاية ليتطور لديهم المرض.
    Robotun hemen düşmesini bekliyordum Çünkü hiç sensör veya hızlı döngü yok. TED كنت أتوقع السقوط الفوري للروبوت، بسبب انعدام أجهزة الاستشعار وردود الفعل السريعة.
    Çünkü ilacı işleme biçimleri, tıpkı vücutları gibi, hızla değişir. TED هذا بسبب تغير طريقتهم في التعامل مع الدواء، كما أجسادهم.
    Bir şeyi tartıştığınız zaman, nedenleri ve kanıtları olan birini ikna edemezsiniz Çünkü mantık yürütme bu şekilde çalışmıyor. TED إذا كنتم تناقشون شيئًا، لن تستطيعوا إقناع الشخص الآخر بالأسباب والدليل، بسبب ليست هذه الطريقة التي يعملُ فيها المنطق.
    Çünkü hâlâ hayattaki bir çok ihtiyar bu eski usülde çalar." TED بسبب أن كبار السن هنالك مازالوا يعزفون ذلك النمط من الموسيقى
    Parası çok değil Çünkü düşük bütçeli bir şey... 10 dolar. Open Subtitles المبلغ ليس كبيرًا بسبب الميزانية البسيطة ـ ـ ـ عشرة دولارات
    Beklemekten yoruldum ve de sıkıldım, Çünkü bütün aptallar biraraya gelmiş. Open Subtitles 'م تعبت من الانتظار وكان كيندا م، بسبب كل البلهاء معا.
    Sen köpekleri sevmiyorsun, Çünkü köpek kulübesini temizlemek hep sana düşüyor. Open Subtitles أنت تكره الكلاب بسبب انه دائما واجب عليك تنظيف بيت الكلب
    Ne olduğunu bilmiş olsam bile, bu konuda yapabileceğim bir şey yokmuş Çünkü bu "Şey" tek başına yaratılamaz. Open Subtitles حتى لو كنت أدركت هذا الشئ الناقص لم تكن هناك طريقه لحله.. بسبب عدم المقدرة على خلق هذا الشئ
    Ben geç kaldım Çünkü yılın en çok çalıştığım dönemi. Open Subtitles لقد تأخرت عن التبضع بسبب اني مشغول جداً في الكريسماس
    18'nde hamile kaldı, evlendi ve düşük yaptı... Çünkü muhtemelen kocası onu dövüyordu... fakat hala kocasını terk edemiyor. Open Subtitles حملت منه في الثامنة عشر من عمرها تزوجته ثم أًجهضت ربما بسبب ضربه لها و مازالت لا تستطيع تركه
    Arkadaşmış gibi yapıyoruz Çünkü arkadaş olunacak başka kimse yok. Open Subtitles ندعي بأننا أصدقاء بسبب عدم رغبة أي شخص آخر بصداقتنا
    Belki de birlikte yolculuk yapmamalıyız, Çünkü bu noktada kendimi şapşal durumuna düşürdüm. Open Subtitles ربما لا يجب علينا ان نركب سوياً لانى بسبب هذا جعلت لنفسى صديق
    Çünkü bu adam için iş her şeyden önce gelir. Open Subtitles بسبب ان هذا الرجل يضع عمله قبل اي شيء آخر
    Şu an konuşabiliyor, Çünkü Tollan Klorel'i susturacak bir teknoloji kullanıyor. Open Subtitles هو يستطيع التحدث الآن فقط بسبب تولان تستعمل تقنيتها لإسكات كلوريل
    Çünkü stratejik davranan yukardan biri... bu yöntemdeki potansiyeli gördü. Open Subtitles ولكن بسبب شخص في القمة والذي رأى اهمية هذه الطريقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more