"♫ و" - Translation from Arabic to Turkish

    • ♪ ve
        
    Tarımın devlet desteğine muhtaç kalması ve başarı oranı düşük okullar kırsaldaki yoksulluğun şehirdekinden kat kat yüksek olması. TED إنها الاتكالية على إعانات المزارع و المدارس ذات الأداء الضعيف و نسبة الفقر العالية في المناطق الريفية عن الحضرية.
    Daha önceki görev yerleri South Carolina'da Charleston ve Colorado'da Denver ilçeleri idi. TED و سابقا كان مراقبا في تشارلستون، جنوب كارولاينا و بعدها في دنفر، كولاردو.
    Sadece bazı ülkeler serbestleştirme... ...veya düzenleme olmaksızın ... ...cazip yatırımların ve ticari teşvikin... ...en iyi yol olduğuna inanıyorlar. TED بعضهم عبارة عن بلدان تؤمن بأن إزالة التشريع أو عدم وجود التشريعات هو أفضل طريقة لجلب الاستثمارات و الترويج للتجارة
    Hayır, bu teori bir midye, solucan ve güvercin üretimi uzmanından geliyor. Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz -- Charles Darwin. TED لا، هذه النظرية تأتي من خبير في البرنقيل و الديدان و تربية الحمام. وتعلمون من أعني بذلك.. تشارلز داروين.
    Uzak atalarınız o şekli sevmişlerdi ve onu yapabilmek için gerekli olan beceride güzelliği görmüşlerdi; bu sevgilerini kelimelere dökemeden önce bile. TED أحب اجدادكم القدماء هذا الشكل و وجدوا الجمال في الحرفة التي تتطلب صنعه حتى قبل ذلك كان بمكنهم التعبير عن حبهم بالكلمات
    Ve yöneticiler basitçe yaptıkları iş insanları rahatsız etmek olan kimselerdir. TED والمديرين هي اساسا : اناس مهمتها هي مقاطعة و تشويش الناس.
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    ve eğer bilginiz ve anlayışınız üzerinde zorlayıcı olursam özür dilerim. TED و أنا متأسف إذا أضفت بعض التوضيح , و أفهتمك البعض
    ve resme doğru yürüdükçe orada olmayan detayı görmeyi umuyordum. TED و عندما مشيت بإتجاه الصورة توقعت تفاصيل لم تكن هناك
    Bu, çok sevdiğim bir şekil. Bradley, Petrie ve Dumais. TED هذا الشكل الذي أحبه : برادلي و بيتري و دوماي
    ve bunun tartışılmaz bir doğruluk, hep doğru olduğunu sanırdım. TED و المفترض أن ذلك كان سطح حقيقي , دائما حقيقي
    Machine Learning ve katkıda bulunduğumuz zekâ için açık kaynak araçlarına sahibiz. TED لدينا ادوات مفتوحة المصدر للتعلم الآلي و الذكاء التي يمكننا المساهمة فيها.
    Tecrübelerimizi teknolojiyle paylaşabiliyoruz ve bizi nasıl alakadar ettiği bizi nasıl cezbettiği TED يمكننا ان نشارك تجاربنا مع التكنولوجيا و كيف تقلقنا و كيف تحمسنا.
    Gelecek şimdi yarattığımız ve inşa ettiğimiz şeyden devam ediyor. TED المستقبل لا يزال مستمر بفضل الذي نبنيه و ننشئه الآن
    Evet biliyorum,... ...insanlığın kendi dertleri, yoksulluk ve hatta... ...iklim değişikliği varlığına rağmen... ...neden bir kaç kedi hakkında... ...endişelendiğimiz merak edilebilir. TED و انا أعرف, في ضوء معاناة الإنسان و فقره, و حتى في تغير المناخ, قد يتسأل أحدنا, لماذا القلق عن قطط قليلة؟.
    Eşsiz,... ...çok çok özel,... ...bireyci ve çoğunlukla da... ...baştan çıkarıcı.... ...bazı kadın karakterlerle fazla zaman... ...harcamak benim kaderim. TED الآن قُدِرَ لي تمضية الكثير من الوقت مع بعض الشخصيات الفريدة, خاصة جداً, فردية , و احياناً خواص أنثوية مغرية.
    Bu yüzden tekrar işe başladım ve geçmiş olduğumuz yedi yılı yaşam-hayat dengesi hakkında mücadele ederek, bu konuyu araştırarak geçirdim. TED فعدت إلى العمل , وقضيت هذه السنوات السبع التي انجلت أصارع مع , و أدرس وأكتب عن التوازن بين العمل والحياة.
    Ve grandma-bot(Büyükanne-bot) olarak, o şimdi oynayabilir, ama gerçekten oynayabilir, benim çocuklarımla, onun torunlarıyla, gerçek Dünya'da gerçek oyuncaklarla. TED و كروبوت الجدة تستطيع الان ان تلعب, تلعب فعلا مع ابنائي , مع احفادها في العالم الحقيقي بالعابه الحقيقية
    Önemli olan sadece verilen bilgi ve tavsiyenin kalitesi mi? TED هل ما يهم حقا هو فقط نوعية النصيحة و المعلومات؟
    Öncelikle, uzmanların görevini üzerimize almaya hazır ve istekli olmalı, ve onları modern havariler gibi görme fikrinden vazgeçmeliyiz. TED أولا، يجب أن نكون مستعدين و راغبين أن نتحدى الخبراء و أن نستغنى عن فكرة أنهم رسل العصر الحديث.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more