"''" - Translation from Turkish to Arabic

    • ب
        
    • مينتو
        
    • أيتها
        
    • بعنوان
        
    PJ: Evet, sen bir tanesini işaret ederken ben aslında sana diğerini verdim. TED ب.ج: أجل، لقد كنت تشير إلى واحدة منهم، لكنني في الحقيقة أعطيتك الأخرى.
    Ama burda 300 hasta, 20 operasyon ve yönetilecek 90.000 insan var. TED تقابلين 300 مريضاً، وتقومين ب 20 جراحة وعليك إدارة 90 ألف شخص.
    Eğer 100, Eğer 100'ü bir kare olarak düşünürsek, 75 böyle görünürdü. TED إن كانت 100 ان فكرنا ب 100 كمربع فان 75 سيبدو هكذا
    Sydney, öğrendiğim kadarıyla, banliyölerin şehri ve Minto güneybatıda, yaklaşık bir saatlik uzaklıkla yer almakta. TED سيدني، كما علمت، مدينة ضواحي وتقع مينتو في المنطقة الجنوبية الغربية، وتبعد ساعة تقريبا
    Seni iki yüzlü seni. Bilmemi değil, bahsediyor olmamı umursuyorsun. Open Subtitles أيتها المنافقة، أنت غير مهتمة بمعرفتي إنما يهمك حديثي عنهم
    Bu kesinlikle Alexander Woollcott'un "Roma Yanarken" adlı kitabı ile yakından ilgiliydi. Open Subtitles كذلك تم الكتابة عنها فى كتاب اليكسندر وولكوت بعنوان اثناء احتراق روما
    2009 yılındaki Cebeli Tarık Boğazı geçişinizi izledik orada kontrolü kaybedip bulutların içine ve daha sonra da okyanusa daldınız. TED ب.ج. : لقد رأينا عبور 2009 فوق مضيق جبل طارق عندما فقدت التحكم ثم غطست في وسط السحب وفي المحيط.
    RP: Toplum sağlığı çalışanları fark yaratabilecek insanlar haline geliyor. TED ر.ب: عمال الصحة المجتمعية أصبحوا أكثر الناس قدرة على التغيير.
    SP: Doris en çok katkıda bulunan kişilerden biri; o bir uzay arkeoloğu. TED س. ب: دوريس هي واحدة من أكبر المساهمين لدينا. إنها عالمة آثار فضائية.
    SP: Senin keşiflerin sonucunda gerçekleşen bazı harika şeyleri sana söylemek istiyorum. TED س. ب: أريد أن أخبرك عن بعض الأشياء المدهشة الناتجة عن اكتشافاتك.
    BS: Aslında vahşi suç oranı görece olarak sabit kaldı. TED ب.س. : حسناً إن معدل جرائم العنف لايزال هو نفسه.
    Dünyanın normal düzeyden 3.3 kat daha yukarı bir seviyede hislerinin olduğunu görüyoruz. TED نرى أن العالم يستخدم مشاعراً أكثر ب 3.3 مرة من المستوى العادي الآن.
    RB:Bence başarı ile başarısızlık arasında çok ince bir ayrım var. TED ر ب:حسنا, أعتقد أن هناك خطا فاصلا رفيعا بين النجاح والفشل.
    LP: Şu an geldiğimiz nokta Youtube'da kedileri anlamak ve bunun gibi şeyler, örneğin ses tanımayı daha ileriye taşımak. TED ل.ب: حسنا، هذه هي الحالة الفنية التي لدينا الآن، فهم القطط على اليوتيوب، وأمور مشابهة، تطوير تقنية التعرف على الصوت.
    LP: Dedim ki, insanları nasıl daha çok bisiklet kullanmalarını sağlayabilirim? TED ل.ب: حسنا، قلت كيف لنا أن نجعل الناس يستعملون الدراجات أكثر؟
    Bu buzdolabınızdan 395 milyon kat, sıvı nitrojenden 100 milyon kat ve uzay boşluğundan 4 milyon kat daha soğuk. TED هي أبرد من ثلاجتك ب 395 مرة، أبرد ب 100 مرة من النيتروجين السائل، وأبرد بأربعة أضعاف من الفضاء الخارجي.
    Minto Caddesi'ndeki yeni pizzacıyı denedin mi? Open Subtitles هل جربتِ مطعم البيتزا الجديد في مينتو رود ؟
    Benim için Minto Otel'de parti vermelerini söyle. Open Subtitles أخبر منهم لديهم شخ المتابعة على لي في مينتو. لا شريط النقدية.
    Hey hemşire, hemşire. Bir fincan kahve daha alabilir miyim? Open Subtitles أيتها الممرضة ، ماذا عن فنجان آخر من القهوة ؟
    Seni yaşlı keçi! Eğer seni bir daha mutfağımda görürsem, seni... Open Subtitles وأنت أيتها العنزة الكبيرة إذا أمسكتك هنا مرة أخرى في المطبخ
    Sistem, hex 400 adresinden başlayan tek seviyeli bellek tablosu kullansın. Open Subtitles النظام يستخدم جداول صفحة بمستوى واحد والتي تبدأ بعنوان اكس 400
    Hepsi de kanunen bunlardan satın alanların adreslerini doğrulamak zorunda. Open Subtitles مما يعني أنّك يجب أن تدلي بعنوان مثبت لكي تشتريه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more