"'da kalmak" - Translation from Turkish to Arabic

• البقاء في
• للبقاء في

Hiç şüphem yok ki Avrupa'da kalmak senin için acılı olmuş.
لا أشك في أن البقاء في أوروبا كان مؤلماً لك

Ona "Viyana'da kalmak istiyorsa, yardımıma ihtiyacı olacaktır" dedim.
أخبرته أنك ستحتاج لمساعدتي، إذا أردت البقاء في فيينا.

Washington'da kalmak mı istiyorsun?
أتريدين مالاً؟ أتريدين البقاء في واشنطون؟

Japonya'da kalmak için artık bir sebebinin olmadığını söyledi.
لقد قال أنه لم يعد لديه سبباً للبقاء في اليابان

Roku San'da kalmak için izin istiyorum, efendim.
سيدي، أطلب الإذن للبقاء في روكو سان، سيدي

Ama birçok yeni arkadaş edindiğimi görünce bir süre daha Washington'da kalmak istiyorum.
لكني افضّل البقاء في واشنطن لبعض الوقت طالما اني اكوّن صداقات جديدة

Herkes bizi duyana dek Meydan'da kalmak bir anda ortaya çıkan bir fikirdi.
كانت فكرةً عفويّة؛ فكرة البقاء في الميدان حتى يسمعك الجميع

Michael'ın ailesiyle Siroun'da kalmak istiyor.
إنها تريد البقاء في سيرون مع عائلة مايكل.

Benim'le İskoçya'ya gelmek yerine Fransa'da kalmak istediğini söylediğinden beri işler biraz sıkıntılıydı.
الوضع اصبح غريبا بعض الشي عندما اخبرتني انها تفضل البقاء في فرنسا على ان تأتي معي لسكوتلاندا.

Onunla Dünya'da kalmak istiyorum.
أنا أتنمنى البقاء في الأرض معها

Benim tercihim Polonya'da kalmak.
بلدي تفضيل هو البقاء في بولندا.

Onlara Vega'da kalmak ya da gitmek için bir şans verdim.
وقد أعطيتهم خيار البقاء في "فيغا" أو مغادرتها.

Eğer Meksika'da kalmak ve bunun senin için en iyisi olduğunu düşünüyorsan bunu anlarız.
إذا كان البقاء في المكسيك هومنوجهةنظركالأفضل... سوف نتفهم.

Parkmont'da kalmak istemiyor musun?
ألا تريدين البقاء في المدرسة؟

Ben Peter'da kalmak isterim efendim sizin için de bir mahsuru yoksa.
لكنني اود البقاء في (بطرسبرغ) ,يا سيدي اذا لم تمانع

Tokyo'da kalmak istemiyorum.
لا أريد البقاء في طوكيو.

İçiniz rahat olsun, Quahog'da kalmak gibi bir planım yok.
لا تقلق انا لا اخطط للبقاء في كوهاغ