Oh, saat 10:00'da ona parayı ödememizi söyledi. | Open Subtitles | أوه , قال يريدنا أن ندفع له في العاشره ليلاً |
Yunbian'da ona para aklayan bir banka biliyorum. | Open Subtitles | أعرف مصرفي يقوم بغسل الأموال له في "يونبيان". |
Lakewood'da ona ne olacağını düşünüyordun ki? | Open Subtitles | ماذا بحق الجحيم كنت تعتقد سيحدث له في "ليكوود"؟ |
Prag'da ona ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | كانوا بحاجة إليه في براغ. |
Prag'da ona ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | كانوا بحاجة إليه في براغ. |
Sadece eğer Yunanistan'da ona katılırsan. | Open Subtitles | فقط إن انضممت له في اليونان |
O kardeşime ait. Uvdal'da ona vereceğim. | Open Subtitles | (إنها لأخي ، كنت سأعطيها له في ( أودال |