Bir kere yüzün için, Tanrı'nın varlığının kanıtı demiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ عن وجهكِ ذات مرة أنه دليل على وجود إله |
Cezalandırılmak da Tanrı'nın varlığının kanıtı cezalandırılmamak da. | Open Subtitles | العقاب دليل على وجود الرب، وعدم العقاب كذلك؟ |
Hatta kimi müşterilerim ısrarla Tanrı'nın varlığının ispatı olduğumu söyler. | Open Subtitles | بالمناسبة، هل تعلم أنّ لدي عملاء يصرون بأنّي دليل على وجود الله |
Doktorun iyiliği, Tanrı'nın varlığının kanıtı Andy. | Open Subtitles | لطف هذا الطبيب إنه دليل على وجود الله يا ، أندي |
Ve Tanrı'nın varlığının ispatına sahibim. | Open Subtitles | ولديّ دليل على وجود الله |
Tanrı'nın varlığının ispatı gözleriniz. | Open Subtitles | هما الدليل على وجود الله |