| Hepsi sosyal bilimler kitabımı Mary Ellen Mazowski'nin dolabında bulduğu için oldu. | Open Subtitles | وكل هذا لانها وجدت كتابي الاجتماعيات في خزانة ماري ألن مازاوسكي |
| Henry'nin dolabında 10 bin dolar değerinde kıyafet var ve sen bu umutsuz haldeki kadına yardım edemiyorsun. | Open Subtitles | لديكِ ملابس بقيمة10ألالف دولار في خزانة هنري ولايمكنك مساعدة هذه المرأة المحتاجه |
| Lexi'nin dolabında bulunan sigaralar hakkında bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم أي شيء عن تلك الملهيات التي عثر عليها في خزانة ليكزي |
| Bay Kuharski'nin dolabında buldum. | Open Subtitles | نعم يا سيدي في خزانة السيد كاهرسكي |
| Mühim olmayan sebeplerden ötürü Barney'nin dolabında kısıldım kaldım. | Open Subtitles | لأسباب غير هامة "أنا عالقة في خزانة "بارني |
| Edie Teyze'nin dolabında asılı toz topluyor. | Open Subtitles | والآن إنظري، إنه معلق في خزانة العمة (إيدي) ليتراكم عليه الترب |
| Birkaç ay önce Carrie'nin dolabında saklanırken buldum. | Open Subtitles | وجدتها مختبئة في خزانة (بوني) من حوالي شهرين. |
| Bunları Lexi'nin dolabında bulduk. | Open Subtitles | وجدنا هذا في خزانة ليكزي |
| Kollarıma Lily'nin dolabında bulduğum iki konfetiyi yerleştirdim. | Open Subtitles | من ثم وضعت في أكمامي بعض قصاصات الورق التي وجدتها في خزانة (ليلي) |
| Kollarıma Lily'nin dolabında bulduğum iki konfetiyi yerleştirdim. | Open Subtitles | من ثم وضعت في أكمامي بعض قصاصات الورق التي وجدتها في خزانة (ليلي) |