Bazen Kuzey Pasifik'teyken bu kızı düşünürdüm. | Open Subtitles | وأؤكد لك عندما كنت في جنوب المحيط الهادي في الحقيقة كنت أفكر بها غالباً |
Paris'teyken Isobel'in mezarına dokununca bir şimsek çaktı uyandığımda evimdeydim ve belimde bu vardı. | Open Subtitles | عندما كنت في باريس لمست قبر إيزوبيل وظهر وميض نور وكل ما أذكره بعد ذلك هو أنني أستفقت في شقتي |
Ben Paris'teyken, Karl Lagerfeld ile buluştum. | Open Subtitles | عندما كنت في باريس، قابلت كارل لاغيرفيلد |
Cardiff'teyken, ağır satış işleriyle ilgileniyordun. | Open Subtitles | عندما كنت في كارديف كنت نائب رئيس قسم المبيعات |
Wayne Girişimcilik'teyken bu kozaların tasarımı üzerinde çalıştığım oldu. | Open Subtitles | عملت على تصميم هذه عندما كنت في واين. |
Lise 3'teyken tanıdığım bir çocuk var, Todd Mulcahy ben 12 yaşındayken, birkaç hafta beraber filan takılmıştık... | Open Subtitles | هذا الشاب الذي عرفته من المدرسة المتوسطة (تود مولكاهي). نحن نوعاً ما تسكعنّا معاً لبضعة اسابيع عندما كنت في الـ12. |
Metropolis'teyken benim de hukuki sorunlarım oldu. | Open Subtitles | كان عندي نصيبي من المشاكل القانونية عندما كنت في (ميتروبوليس) |
Judith'teyken olanları tahmin bile edemezsin. Sen de öyle. | Open Subtitles | أنت لن تتخيل ما حدث عندما كنت ((في بيت ((جودث |
Paris'teyken, hiç hasta biriyle görüştün mü? | Open Subtitles | عندما كنت في (باريس), هل احتككت بأي شخص كان مريضا ؟ |
Ben Paris'teyken... | Open Subtitles | عندما كنت في باريس... |
Atlantis'teyken okuduğum bazı görev raporlarından ilham almış olabilirim ama onları harmanladım: biraz ondan, biraz bundan. | Open Subtitles | أعترف بأنني استوحيت من بعض تقارير مهماتكم التي قرأتها بتمعن، عندما كنت في (أتلانتيس) ولكنني أضفيت بعض الإثارة عليها، قصةقصيرةمن هنا،وجزءمنهذهالقصةهنا... |