-Dur. Bu meret çökecek... -İkinizin ağırlığını asla çekemez. | Open Subtitles | ـ إنتظر دقيقة هذا الشيء سينهار ـ هو لا يستطيع حملكما من المحتمل |
Nihayetinde çökecek ve ana evrende varlığını silecek bir kara delik oluşturacaktır. | Open Subtitles | "{\cH70BFDC}في النهاية سينهار الكونين مُشكّلين ثقبًا أسودًا قادرا على إبادة الوُجود بأسره." |
Zaten burda telefon da çekmiyor eğer arabanın oraya gidersek biz varmadan karanlık çökecek... | Open Subtitles | لا توجد تغطية لشبكة الهاتف هنا وإذا حاولنا الذهاب بالسيارة سيحل الظلام قبل أن نصل |
Dur, boş ver, yakında karanlık çökecek. | Open Subtitles | مازال متسخ,لا يهم,سيحل الظلام قريباً. |
Güneş, Dünya'nın büyüklüğünün yüz katı kadar küçülerek bir sufle gibi çökecek. | Open Subtitles | ستنهار الشمس وكأنها كعكة السوفليه متقلصة الى مئة مرة أصغر من الأرض |
Tren tünelleri en nihayetinde çökecek. | Open Subtitles | في نهاية المطاف سوف تنهار أنفاق القطارات |
Dağ, içine çökecek. 6 ay sonra, tüm Colorado. | Open Subtitles | الجبل سوف ينهار داخلها , وبعدها بستة اشهر، ستتبعه مدينة كلورادو |
Sana ceza verilmeyebilir, belki ölebilirim ama bu yapılanma çökecek. | Open Subtitles | ربما لن تعاقب وربما لا أعيش ولكن هذا المنزل سيسقط |
Sence İmparatorluk çökecek mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الإمبراطورية ستسقط , يا رجل؟ |
Her şey çökecek. Yollar, demir yolları, hastaneler. | Open Subtitles | كل شيء سينهار الطرق , السكك , المستشفيات |
Amerikan ekonomisi çökecek ve onu çökerten de benim küçük köyüm olacak. | Open Subtitles | الإقتصاد الأمريكى سينهار وستكون قريتى الصغيره من قضت عليهم |
Bu da binanın resmen çökmekte olduğu anlamına geliyor ve her halükârda çökecek. | Open Subtitles | هذا يعني ان المبنى ينهار، و سينهار لا محالة. |
Zaten her şey çökecek. | Open Subtitles | سينهار الأمر علينا من تلقاء نفسه على أيّ حال |
Yakında karanlık çökecek. | Open Subtitles | سيحل الظلام قريباً على أية حال |
Bence bu en iyisi. Yakında karanlık çökecek. | Open Subtitles | أظن هذا أفضل سيحل الظلام قريباً |
Yakında karanlık çökecek. | Open Subtitles | سيحل الظلام قريباً على أية حال |
Higgs alanı şu ana kadar sürmüş titrek bir yapılanmaya sahip ama eninde sonunda çökecek. | TED | مجال هيقز في حالة متهادية و هذه الحالة قد ظلت هكذا حتى الان و لكن في نهاية الامر ستنهار. |
Ve eninde sonunda, Higgs alanı bir faz geçişine uğrayacak ve madde kendi içine çökecek. | TED | و في نهاية المطاف, مجال هيقز سوف يخضع الى تغيير في الطور و ستنهار المادة على نفسها. |
Duvarlar çökecek. 10 tondan fazla basınca dayanamazlar. | Open Subtitles | الجدران ستنهار فهى لا تتحمل أكثر من 10 من الاطنان من الضغط |
Yetecek kadar derin bir nefes al gözlerin fırlayacak, ciğerlerin çökecek ve kendini çok kötü hissedeceksin. | Open Subtitles | خُذ نفساَ عميقاَ كافياَ عيناك سوف تخرج من مكانها , و سوف تنهار رئتاك وسوف تتغوّط على نفسك |
Burada diyor ki, 2075'e kadar Dünya okyanusları mercan kayalıklarının yaşaması için çok sıcak olacak ve , yok olduklarında, gezegenin ekosistemi çökecek. | Open Subtitles | يقال هنا في عام 2075 محيطات الأرض ستسخن وسيضر ذلك الشعب المرجانية وعندما تنقرض النظام الإيكولوجي للكوكب سوف ينهار |
Senin ihanetin yüzünden Camelot bugün çökecek. | Open Subtitles | بواسطة الغدر قاعدة، كاميلوت سيسقط هذا اليوم. |
Büyük dev titriyor, yakında çökecek. | Open Subtitles | "لكن أولائك هم آخر الموجات العملاقة التي ستسقط" |
Hey, Arashi. Bu yer çökecek! | Open Subtitles | هيه، أراشي هذا المكان سينهدم |
Eğer bu desteği çekersem, bütün hepsi çökecek. | Open Subtitles | إن توقفت عن مساندته الآن فسينهار البناء كله |
Myriad tamamlanır tamamlanmaz insanlık diz çökecek ve bu gezegen kurtulacak. | Open Subtitles | عندما تكتمل ميرياد البشرية سوف تركع إلى ركبتيها وسيتم إنقاذ هذا الكوكب |
Dizlerinin üzerine çökecek ve gerçekten kısa kesecek. | Open Subtitles | سيركع على ركبته ويجعل الأمر بسيطاً جداً، |
Yakında karanlık çökecek Ormana | Open Subtitles | سيخيم الظلام على الغابة |