Cesedi 7 yıl önce Çöldeki bir inşaat esnasında bulunmuş. | Open Subtitles | لقد اخرجوا جثته قبل 7 سنين عندما بدأ بناء جديد في الصحراء |
Sonra da onu bir güzel arabayla Çöldeki bir çukura götürmelisiniz. | Open Subtitles | ثم عليك أن تضعه في سيارة وتأخذه لتدفنه داخل حفرة في الصحراء. |
Hatırlıyorum, Çöldeki bir kasabaya gönderilmişti. | Open Subtitles | أتذكر تم إرساله إلى قرية في الصحراء |
Ben Çöldeki bir çiçek kadar susuz kaldım. | Open Subtitles | وأنا أذبل هنا كزهرة في الصحراء |
Bu sırada, Lindsay ve Lucille hem tedaviye, hem de yeminli ifadelerine katılmamak için Çöldeki bir SPA merkezindeydiler. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, كانتا (لينزي) و (لوسيل) في منتجع صحي في الصحراء يتفادون مركز إعادة التأهيل و إدلاء الشهادة |
Başkomutan Çöldeki bir birliğe katılmamızı istiyor. | Open Subtitles | "القائد الأكبر"يريدنا أن ننضم لقوة خارجية في الصحراء. |
Bana Çöldeki bir yer hakkında bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | الآن لقد ذكر شيئاً عن مكان في الصحراء |
Bana sorma. Dostum, Çöldeki bir adamım. | Open Subtitles | يا صاح، أنا تائه في الصحراء |
Çöldeki bir ot bile sonuçta bir çiçektir. | Open Subtitles | كل عشبة في الصحراء تظل زهرة |
Çöldeki bir ot bile sonuçta bir çiçektir. | Open Subtitles | كل عشبة في الصحراء تظل زهرة |
Tıpkı Çöldeki bir serap gibi. | Open Subtitles | كما في الصحراء , السراب |