Daha sonra 40 farklı ülkedeki çeşitli çöpçatanlık sitelerine bu anketi ekledim. | TED | من ثم وضعت الاستبيان على العديد من مواقع المواعدة في 40 بلد. |
1.000 kişinin olduğu çöpçatanlık sitelerinden seçim yapma şansı yoktu. | TED | لم يكن لدينا فرصة لنختار بين ألف شخص على مواقع المواعدة. |
Bir çöpçatanlık hizmeti. | Open Subtitles | إنّه برنامج تعارف. |
çöpçatanlık sanatındaki yeteneklerin gerçekten inanılmaz. | Open Subtitles | أحسنتي يا امرأة مهاراتك في التوفيق بين الشباب ناجحة تماماً |
Biraz çöpçatanlık peşindeyken Bir çocuğun fiziksel çöküntüsünden kurtulmasını sağladım. | Open Subtitles | لقد عالجت بعض فطريات القدم وبدأت في اختراق الكتلة العقلية لفتي كل هذا بينما اقوم بدور الخاطبة قليلا |
çöpçatanlık uygulamaları hukuki dava açmamızın ardından küresel çapta politikalarını değiştirdi. | TED | فقد غيرت شركات المواعدة سياساتها على الصعيد العالمي بعد أن قدمنا شكوى قانونية. |
Şimdi bunu çöpçatanlık servisine vereceğiz. Fıstıklar sana bayılacak ve sonra yaraların sarılacak. | Open Subtitles | سنرسله لوكالة المواعدة وستقعالفتياتفي غرامك.. |
Biliyorum, insanlar çöpçatanlık sitelerini vakit geçirmek için falan kullanır. | Open Subtitles | وأعرف أن معظم الناس يستخدمون مواقع المواعدة فقط لقضاء وقت الفراغ |
Bunu bir çöpçatanlık partisi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ولم أكن أعرف أنها حفلة تعارف |
Nesli Tükenen Vahşi Yaşam Vakfı'ndan Vincent Van Der Merwe çita çöpçatanlık ajansı gibi çalışıyor. | Open Subtitles | يعمل (فينسينت فان دير ميرفه) في "منظمة الحياة البرية المهددة بالانقراض" و يدير ما قد يُوصف بوكالة تعارف الفهود |
Sadece çöpçatanlık merkezi değil, Rachel. | Open Subtitles | ليس مجرّد برنامج تعارف يا (ريتشيل). |
çöpçatanlık sanatındaki yeteneklerin gerçekten inanılmaz. | Open Subtitles | أحسنتي يا امرأة مهاراتك في التوفيق بين الشباب ناجحة تماماً |
Bu çöpçatanlık işine bir an önce son vermelisin Emma. | Open Subtitles | يجب ان تقفي عند هذا الحد ايما هذا التوفيق بين الناس |
Ama senin çöpçatanlık sevdanı bildiğimden bu işte itiraf ettiğinden daha çok payın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لكنني اعلم ان حبك لما تفعلينه في التوفيق بين الناس يعني انك اكبر من ان تفعلي ذلك وهاانت تنكرين بتواضع |
Jiang Ah-Sheng bekar. Bir saniye. Artık çöpçatanlık yok. | Open Subtitles | جيانج آه شينج" عازب" - تمهلي - لا تعودي لعمل الخاطبة |
Müvekkillerimden biri de aslında kocasıyla şu çöpçatanlık şeyi sayesinde tanışmıştı. | Open Subtitles | واحدة من زبائنى قابلت زوجها فى واحدة من وساطة الزواج تلك |
Bunun bir çöpçatanlık profili olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | . اشعر أن هذا ليس موقع للمواعدة |
çöpçatanlık sitesinden bir çocukla tanıştığımı duyarsa, herkese yayar. | Open Subtitles | فلو سمعت أني قابلت شابا من موقع التواعد فستنشر الشائعات |