"çöpünü" - Translation from Turkish to Arabic

    • قمامة
        
    • النفايات
        
    • قمامتك
        
    • قمامتكِ
        
    • نفاياتك
        
    • نفايتها
        
    • نفاياته
        
    • قمامته
        
    • قمامتها
        
    • سلة مهملات
        
    Gece vardiyasındakilerin çöpünü dökmeye çıkmıştım ve arka sokakta iki adam gördüm. Open Subtitles خرجت إلى الخلف لأرمي قمامة الطاقم المسائي ورأيت عدة رجال في الزقاق
    Bunu ayyaş bir postacının çöpünü karıştırırken buldum. Bu ipucunu takipten vazgeçmemem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles لقد وجدتها وأنا أبحث في قمامة البريد علمت أنه ماكان علي نسيان هذا الدليل
    Temiz ve gezici. Daha sonra çöpünü atabilsin diye. Open Subtitles نظيفة ومتحرّكة ليتمكّن من التخلّص من النفايات لاحقاً
    Sana kaç kez daha söyleyeceğim... çöpünü benim çöplüğüme atma diye? Open Subtitles كم عليّ أن أخبرك من مرة ألا ترمي قمامتك في مفرغتي؟
    çöpünü yerden al dedim. Open Subtitles قلتُ، ألتقطي قمامتكِ.
    çöpünü buraya atma. Open Subtitles هيه ، لا تلقي نفاياتك هنا
    Yarın, çöp günü. Eminim ki, geceden, çöpünü çıkartacaktır. Çöpleri arayın. Open Subtitles غدا يوم النفاية، أنا واثق من أنها سوف تأخذ نفايتها إلى الخارج مر خلالها
    Sonra banyo çöpünü bulmayı başardı. Open Subtitles ثم نجح بالوصول إلى صندوق قمامة دورة المياه
    sen tembel herifin tekisin diye başkalarının çöpünü... toplayarak kazandığım parayı sana mı vermem gerek? Open Subtitles من المفترض عليّ نقل قمامة الناس وأعطيك مالي لأنّك تتكاسل عن العمل.
    Köpeğim komşunun çöpünü eşeliyordu ve temizlerken orada biraz beyin buldum. Open Subtitles كلبي كان ينبش في قمامة جاري وعندما كنت أنظف وجدت أدمغة هناك
    Dünün çöpünü çoktan aldılar. Open Subtitles لقد رموا قمامة الأمس بعربات المهملات
    Dünün çöpünü çoktan aldılar. Open Subtitles لقد رموا قمامة الأمس بعربات المهملات
    çöpünü dışarı atmamalısın. Open Subtitles أوه, نعم, لا يجب عليك حقاً رميها في سلة النفايات
    çöpünü kendisi atıyor ve tepsisini kendi kaldırıyor. Open Subtitles ويتخلص من كراكيبه و.. يعيد صينيته لسقف سلة النفايات
    AF: O bir eskici, Chris. Onun gibi 15-20 milyon eskici vardı, ta ki Çin herkesin çöpünü almayı bırakana kadar. TED أ.ف: إنها منقِبة نفايات، يا كريس، ويوجد ما بين 15 إلى 20 مليونًا من منقبي النفايات مثلها، حتى توقفت الصين عن أخذ مخلفات الجميع.
    Bana bak! Sadece çöpünü bahçeme atmakla kalmıyorsun, you cut my trees now! Open Subtitles أنت لا ترمي عليّ قمامتك فقط أنت تقطع أشجاري أيضاً
    Senin çöpünü istemiyorum. Open Subtitles لاأريد قمامتكِ
    çöpünü nereye attığına dikkat et. Open Subtitles كن حذرا حيث ترمي نفاياتك
    Eğer müsaade ederseniz, çiçeklerimi sulayacağım Abigail'e gidip çöpünü atacağım, temizliğini halledeceğim ve sakinleşmesi için ona ayak masajı yapacağım. Open Subtitles والآن إذا تسمح لي, سأذهب لري زرعي وأذهب إلى (أبيجيل) أخرج نفايتها وأجمع غسيلها وأدلك قدمها لكي تهدأ
    çöpünü sokağa çıkartıyordu ve avazı çıktığı kadar şarkı söylüyordu. Open Subtitles لقد كان يأخذ نفاياته عند طريق ممري ويغني بملأ رائيته
    Ama bittiğinde herkesin çöpünü mekanımdan götürmesini istiyorum. Open Subtitles ولكن بعد أن ينتهي ، لا أريد من أي أحد ترك قمامته في فنائي
    Sana gıpta ediyorum gençsin, güzelsin, bir çalının arkasına saatlerce sinip komşunun çöpünü dökmesini bekleyebiliyorsun. Open Subtitles .. كم أحسدكِ .. شابة ، جميلة قادرة على الجثم لساعات وراء الشجيرات منتظرة جارة لكِ أن تتخلص من قمامتها
    Benim hiç kendi çöp kutum olmadığı için başkasının çöpünü kendininkinde görmek nasıl bir sinir bozucu olur anlamamıştım ama artık gördüm. Open Subtitles في الحقيقة , أعتقد أنه بسبب أني لم أملك أبداً سلة مهملات خاصة بي لذا سيصعب لي أن أتصور كم سيكون محبطاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more