| Artık çöplerden ben sorumluyum. Atılması gereken çöpünüz var mı? | Open Subtitles | عينت مسؤولاً عن النفايات هل من نفايات للرمي؟ |
| Sokakta bulduğun çöplerden kahve masası yaparak mı? | Open Subtitles | مثل طاولة القهوة مصنوعة من نفايات الشوارع. |
| Sıramın altındaki çöplerden bir maket yapabilirim. | Open Subtitles | يمكنني صنع واحد من نفايات مكتبي |
| Brezilya halkından olan insanlarla çalışıyoruz... çöplerden pek bir farkları yok. | Open Subtitles | نحن نعمل مع نوع من الأشخاص يراهم المجتمع البرازيلي مثل القمامة |
| Çöp poşetinden ya da sokakta bulduğunuz çöplerden kıyafet yapmayı deneyin. | TED | جرب أن تصنع أزياءً من الحقائب البلاستيكية أو القمامة التي تجدها في الشوارع |
| İkinci vardiyadakiler, çalışma masalarınızda bıraktığınız çöplerden şikayet ediyorlar. | Open Subtitles | المناوبة الثانية كانوا يشتكون بشأن القمامة التي تُركت في محطات عملنا |
| çöplerden geçmek zorunda kaldım Orayı gördünüz mü? | Open Subtitles | توجب علي الدخول من خلال القمامة و الخروج أيضا ، هل ألقيتم نظرة هناك ؟ |
| Sırası gelmişken evi elden geçiriyordum çöplerden kurtuluyordum. | Open Subtitles | أوه بالحديث عن هذا لقد قمت بتفتيش الشقة للتخلص من القمامة |
| Belki bunu çöplerden yapacağız... ama büyük paralara satılacak. | Open Subtitles | نقوم بتحويل القمامة إلى تحفة فنية و تُباع بمبلغ كبير من المال |
| Duygusal çöplerimizden kurtulacaktık normal çöplerden değil. | Open Subtitles | هذه المهمة حول رمي العاطفة السيئة مع القمامة |