Tabii ki, rakunlara ceza verilmedi böylece vak'a, çözülmemiş vak'alar dosyasını boyladı. | Open Subtitles | بالطبع , الراكون لم يتم معاقبتهم لذا الامر انتهى بقضية غير محلولة |
Şu bahsettiğin geçmiş davalardan hiç çözülmemiş olanı var mı? Hayır... | Open Subtitles | أهناك أيّ قضايا غير محلولة بضمن أولئك القضايا الماضية التي ذكرتها؟ |
Son 24 saatte tam yedi tane çözülmemiş soygun vakası var. | Open Subtitles | لدي 7 سرقات غير محلولة في آخر 24 ساعة، حول المدينة |
Üç, çözülmemiş çevresel endişelerin baskısı. | TED | ثالثاً، الاهتمامات البيئية الملحة التي لم تحل. |
Henüz çözülmemiş kayıp olayınız var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي قضايا اختفاء لم تحل في سجلاتكم؟ |
Hala aramızda ... bunca yıla rağmen çözülmemiş bazı şeyler var. | Open Subtitles | هناك ما زالَ شيءاً... شيء عالقة بيننا بعد كل هذه السَنَواتِ. |
çözülmemiş bir gizemle de alakası olabilecek kayıp insanları arıyorlar. | Open Subtitles | هم ينظرون في ذلك الغير محلول لغز كم أولئك الناس إختفوا. |
Bunun için de özür diliyoruz ama çözülmemiş davalar hep olur. | Open Subtitles | ولهذا نحنُ أسفين ولكن العديد من الجرائم لا تُحل كل يوم |
- Bu dava da diğer çözülmemiş davalar arasında yerini alacak gibi. | Open Subtitles | سيخزن مع أمثاله من صناديق الأدلة صناديق لجرائم لم تحلّ |
7 çözülmemiş ölüm konusunda bana yardımcı olabilirsin. | Open Subtitles | ربما بإمكانك مساعدتي بسبع وفايات غير محلولة |
Elbette. Montana'da çözülmemiş bir olayın olmamasıyla ilgili. | Open Subtitles | من المؤكد ان ليس لديك اية قضية محلولة هنا او في مونتانا؟ |
Beş çözülmemiş market soygunu. Hepsi de şüphelinin hareket tarzına uygun. Teşekkürler Paula. | Open Subtitles | خمسة قضايا سرقة متاجر غير محلولة كلها تطابق أسلوب المشتبهة |
Yani, polis bu anne ve baba bir çözülmemiş durumda olduğunu düşünebilirsiniz, ama biz daha iyi biliyoruz. | Open Subtitles | أعني ، أن الشرطة قد تعتقد أن موت أبي وأمي قضية غير محلولة ولكننا نعرف بشكل أفضل |
Sadece vakalar, çözülmemiş olanlar, onları işaretliyorum, böylece araştıranlar FBI'ın onlara öncelik verdiğini biliyor. | Open Subtitles | ذلك يعني فقط ان القضايا الغير محلولة اقوم بوضع اشارة عليهم لكي يعرف اي كان من يحقق بهم |
Üzerinde "çözülmemiş davalar" yazan koca bir dosya dolabıyla birlikte. | Open Subtitles | لخزانة ملفات كبيرة مكتوب عليها " قضايا غير محلولة " |
Kasabanda çözülmemiş suç yoktur, değil mi şerif? | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأنّ هنالك أي جريمة ليست محلولة في بلدتك ، أليس كذلك أيّها الشريف؟ |
Evet, ViCLAS bize doğu Kanada da çözülmemiş 1 9 cinayet olduğunu bildirmişti | Open Subtitles | نعم، فيكلاس أعطانا 19 جريمة قتل في شرق كندا لم تحل. |
Bir dizi çözülmemiş gerçek cinayetlerin geçtiği sahnede bulundular. | Open Subtitles | ضحايا الدميتان اللتان وجدتا فى الحياة الحقيقية لم تحل حتّى الآن |
çözülmemiş sorunlar var, diyelim. | Open Subtitles | حسنا، دعنا فقط نقول أن هناك بعض القضايا لم تحل بعد. |
Annemle ilgili bilinçdışı çözülmemiş seksüel duygular mı ? | Open Subtitles | مشاعر جنسية عالقة وغير مدروكة تجاه والدتي؟ |
Çünkü karanlık maddeden daha büyük ve çözülmemiş bir gizem vardır. | Open Subtitles | مما هو موجودٌ فعلاً. لأنه لا زال هناك لُغزٌ غير محلول اكبرمن المادة المُظلمة |
Bir polis memurunun bakmamı istediği çözülmemiş bir cinayet davası. | Open Subtitles | إنه جريمة قتل لم تُحل وضابط طلب من أخذها |
Boş zamanlarımda çözülmemiş cinayetlerle ilgili bir çevrimiçi topluluğa katkıda bulunuyorum. | Open Subtitles | حسناً، في وقت فراغي، أساهم مع جماعة على الأنترنت اختصاصها جرائم القتل التي لم تحلّ |
Sevdiğim büyük bir gizem var. Bilimdeki bu en büyük çözülmemiş gizem beni büyüledi, belki de kişisel olmasından kaynaklanıyor. | TED | أنا أحب الألغاز العظيمة و مفتون بأعظم الألغاز العلمية غير المحلولة ويمكن بسبب كونها شخصية |
Ve çözülmemiş birçok sorunun olan bu ayı, | Open Subtitles | وهذا الدب، الذي بينك وبينه ،عدة مشاكل لم تُحلّ بعد |
1900 yılında, büyük matematikçi David Hilbert "süreklilik hipotezi"nin matematikteki çözülmemiş en önemli problem olduğunu belirtmişti. | TED | في عام 1900، الرياضي الكبير دايفيد هيلبيرت أدرج الفرضيات المستمرة كأكثر المعضلات الرياضية التي لم يتم حلها. |
Biliyor musunuz, bir çok grupla çalıştım ve çoğu çözülmemiş gerginliklerden dolayı ayrıldı. | Open Subtitles | هل تعلمون بأني كنت جزء من الكثير من المجموعات الدراسية التي تفككت . لأن التوتر لم يحل |
Onlar zamanaşımına uğramış davalar. esrarı çözülmemiş. | Open Subtitles | هذه القضايا تسمى القضايا الباردة ألغاز بدون حل |