"çözümünü" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحل
        
    • وجدت حلاً
        
    Bulmacayı çözen bilgisayar, çözümünü ağın geri kalanına yayınlıyor. Sonra ödülü olan Bitcoin'i biriktiriyor. TED أجهزة الحاسوب التي تقوم بحل الأحجية تقوم بنشر الحل لبقية الشبكة و تقوم بجمع المكافأة: بيتكون جديدة.
    Öyleyse unutma. Problem çıkmadan önce çözümünü bul. Open Subtitles حسناً تذكر ,يجب أن تعرف الحل قبل أن تقع فى مشكلة
    Sorun veren çözümünü de gönderir. Open Subtitles والذي قدم لنا مشكلة، و وقال انه سوف يقدم لنا الحل
    Beyler, tüm sorunlarımızın çözümünü bulduğuma inanıyorum. Open Subtitles أيها السادة , أعتقد أني وجدت الحل لكل مشاكلنا
    şimdi,bu üzücü sorunu çözümünü arayalım. Open Subtitles الآن، إذن أنا ربما وجدت حلاً لهذه المشكلة الشائكة
    Sen "iyi çözüm,"derken sanırım kendi problemlerinin çözümünü kast ediyordun. Open Subtitles حينما تقول " الحل الأفضل" أعتقد أنك تقصد حلاً لمشكلاتك
    Çünkü kendi çözümünü bulana dek, o kâğıdı açmayacak kadar gururluydun. Open Subtitles عوة نفسك لن تسمح لم أن تفتح الورقة حتى تحصل على الحل بنفسك و هذا
    Kendi çözümünü bulana dek, o kâğıdı açmayacak kadar gururluydun. Open Subtitles عزة نفسك لن تسمح لك أن تفتح الورقة حتى تحصل على الحل بنفسك و هذا
    Hayatımda, bu hafta burayı her ziyaret ettiğimde, her zaman birşeyleri mahvediyordun, bu sefer, senin çözümünü buldum. Open Subtitles كلما عدت لهذا الاُسبوع من حياتي الماضيه أجدك تفسد الاُمور و هذه المره جعلتك جزءاً من الحل
    Bunun çözümünü biliyorsunuz değil mi? TED انت تعرف الحل لذلك, اليس كذلك؟
    Gecenin ortasında Maggie kendi çözümünü bulmuştu. Open Subtitles فى منتصف الليل وجدت ماجي الحل الخاطئ
    Sorunu buldum ama henüz çözümünü bulamadım. Open Subtitles ،حددت المشكلة ولم أعرف الحل بعد
    Ama aşk sorununu çözümünü ise, Open Subtitles ولكن إن كان الحب الحل لنفس المشكلة،
    Bütün sorunların çözümünü bulmuşsun. Open Subtitles أرى "حتى الآن هذا هو الحل لجميع المشاكل الخاصة بك.
    Bu Bayan çok kötü, deli ve tehlikeli olarak bilinen Lord Byron'un kızı, ve annesi, kızının Lord Byron'un kötü ve çılgın huylarını miras almasından tedirgin olur ve Kızı için "çözümünü biliyorum: matematik çözümdür." TED هذه الآنسة هي ابنة المجنون والسيء السمعة والخطير معرفته: اللورد بايرون، ووالدتها، كانت شيء ما قلقة من أنها قد تكون ورثت بعضا من جنون وسوء اللورد بايرون، ففكرت، "أعرف الحل: الرياضيات هي الحل.
    Üzülme. Özür falan önemli değil, Sid. Tüm sorunlarımızın çözümünü buldum. Open Subtitles لا تأسفي, يا "سيد" لدي الحل لكل مشاكلنا
    Ve o anda, Joy, evlilik sorunlarının çözümünü bulmuştu. Open Subtitles وعلى غرار ذلك، وجدت (جوي) الحل لمشاكلها الزوجية
    Kendi çözümünü buldu. Open Subtitles لأنه وجد الحل الخاص بهِ
    Lavon, ikimizin problemlerinin de çözümünü buldum... Open Subtitles لافون , لدي الحل لمشاكلنا معا
    Beyler, Comic-Con sorunumuzun çözümünü buldum. Open Subtitles أيها السادة، لدي الحل لمشكلة الـ(كوميك - كون) خاصتنا
    Yarıştaki tek petrolle çalışan araçta... .. problemlerimin çözümünü keşfettim. Open Subtitles مِن على المركبة الوحيدة التي تعمل بالوقود وجدت حلاً , وهو السرعة كما افعل دائماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more