"çözeltisi" - Translation from Turkish to Arabic

    • محلول
        
    • بمحلول
        
    • المحلول
        
    Fakat aynı zamanda yoğun tuz çözeltisi, ya da tuzlu su ile kalmaktayız. TED ولكننا نحصل أيضا على محلول ملحي مركز أو أجاج.
    Her deneğe 1.000 cc nano-mite çözeltisi enjekte ettik. Open Subtitles لقد زرعنا 1000 وحدة من محلول البرغوثي في كل نموذج
    Hidrojen peroksit çözeltisi ve doymuş bir potasyum iyodür. Open Subtitles محلول من بيروكسايد الهيدروجين و آخر من آيودايد البوتاسيوم المشبع
    Seslere bir sülfür dioksit çözeltisi sürülmüş. Open Subtitles عالج الحبال الصوتيّة بمحلول من ثاني أكسيد الكبريت
    Elektrolit ise su ve tuz çözeltisi değil, ergimiş tuzdur. TED المحلول الكهربائي ليس محلولاً من الملح و الماء، و لكنه عبارة عن ملح مذاب.
    Bu sadece %4'lük peroksit çözeltisi. Open Subtitles إنه فقط محلول بيروكسيد بنسبة 4 بالمئة
    Yüzde kırklık etilen glikol çözeltisi. Open Subtitles " هناك 40% محلول " جليكول الإيثيلين
    Ve gümüş nitrat çözeltisi. Open Subtitles وهذا محلول نترات الفضة
    Ve Amy laboratuvar malzemelerini temizlemek için kromik asit ve beyaz sirke çözeltisi kullanmaya başladığında birden herkes kullanmaya başladı. Open Subtitles وعندما بدأت (إيمي) باستخدام محلول حامض الكروم والخل الأبيض لتنظيف كل معدات مختبرها بدأ الجميع بفعل نفس الشيء فجأة
    Alt tarafı zayıf bir asit çözeltisi. Open Subtitles - إنه فقط محلول حمض للطين -
    Her aküde %62 su, %38 sülfürik asitten oluşan bir elektrolit çözeltisi var. Open Subtitles كل بطارية بداخلها محلول الكتروليتي (الكهرل أو الالكتروليت مادة تحتوي على أيونات حرة تشكل وسطا ناقلا للكهرباء) بنسبة مئوية 62 ماء .و 38 من حمض الكبريت
    Tamam, yerinizi almış olsanız iyi olur çünkü HP çözeltisi mayayla karışıp su hattını patlattığında, ortaya devasa boyutta bir oksijen çıkacak. Open Subtitles -حسناً، حريّ بكما أن تكون في موقعكما ... لأنّه حالما يصل محلول البروكسيد إلى أنبوب الماء الرئيسي مع الخميرة، سيخلق كمية هائلة من الأوكسجين.
    Tuz çözeltisi. Open Subtitles محلول أملاح
    Ceset gömülmeden önce üzerine alkali çözeltisi dökülmüş. Open Subtitles لقد غُمرت البقايا بمحلول صابوني قبل أن تُدفن.
    Bu kaslar epey serttir, bunları yumuşatmak için gevşetici olarak 2%'lik kürar çözeltisi enjekte edeceğim. Open Subtitles تلك العضلات تميل لأن تكون مُتزمتة لذا لتخفيف الإحتكاك بها ، سأحنقهم بمحلول 2 % من الكورار
    Bir litre tuz çözeltisi bağlayın. Dopamini beklemede tutun. Open Subtitles جهزي لتر من المحلول المالح ,وأجعلي الـ[دوبامين] على أتم الاستعداد
    İki ünite tuz çözeltisi. Elimizde çift kapaklı kütle var. Open Subtitles أحتاج إلى وحدتين من المحلول الملحي
    - İşte gen çözeltisi gidiyor. - Yaşam veren kan. Open Subtitles ها هو المحلول الجيني يذهب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more