"çünkü annesi" - Translation from Turkish to Arabic

• لأن أمه
• لأن أمها
• لأن أمي
• لأن والدته
• لأن والدتها

Birinci sınıfta çift dikiş yaptı... çünkü annesi her gece dışarı çıkıp eğlencesine bakıyordu.
رسوب في الصف الأول لأن أمه تذهب بحثاً عن المرح

Öleceğini biliyor çünkü annesi önceden görüyor.
وسببه لأنه يعلم بأنه سيموت في هذه الحرب، لأن أمه تنبأت بذلك،

O çocuk da korkmuyor, çünkü annesi kaskını yanında getirmiş.
والأولاد هنا ليسوا مرعوبين لأن أمه أحضرت له خوذه

Ve 14 yıl önce Afganistan'da tanıştığım ve kendi çocuğum olarak evlat edindiğim kız var çünkü annesi bir devrimciydi ve öldürülmüştü.
و هناك فتاه قابلتها فى أفغانستان منذ 14 عاماً مضت التى تبنيتها كإبنه لي لأن أمها قد قُتلت حيث كانت والدتها ثوريه

Eğitimli bir kadın, güçlü bir kadın. Çok açık tenliydi. Çünkü, annesi bir beyazın tecavüzüne uğramış.
لقد كانت قمحية اللون , لأن أمها إغتصبها . رجل أبيض

Kızgınlığı ve dargınlığı hala geçmedi. çünkü annesi onu hiç sevmedi.
لا زال لديه هذا الغضب والإستياء لأن أمي لم تحبه.

Bunun önemi yok, çünkü annesi, 8 yaşındaki atıcıya rüşvet verdi, ki bu arada, o da takımdan atılmış.
لا يهمّ لأن والدته قامت برشوة رامي الكرة بعمر الـ8 سنوات بالمناسبة لقد طرد أيضاً من الفريق

Kızgın çünkü annesi maymun yapıyormuş ve babası t.maymun olmuş.
إنها مستاءة لأن والدتها كانت تصنع قرودًا ووالدها جن جنونه.

Bana hayatında iyi bir kadına ihtiyacı olduğunu söyledi çünkü annesi vefat etmiş.
قال لي أنه يحتاج إمرأة جيدة في حياته لأن أمه قد توفت

çünkü annesi kolunu küllük olarak kullanmayı seven tiplerdenmiş.
لأن أمه كانت تحب . ان تستخدم يده كمنضفة سجائر

Hepsi onun adam olduğunu kanıtlamak içindi... çünkü annesi ona sürekli kız kıyafetleri giydirmişti.
كل ذلك ليثبت أنه .. أنه رجل ، لأن أمه جعلته يرتدي الملابس

çünkü annesi üzerine 10 milyon dolarlık bomba attı.
لأن أمه ألقت عليه قنبلة بقيمة 10 ملايين دولار

Doğru, çünkü annesi onu tüm hayatı boyunca bodruma kilitledi.
فعلاْ 'لأن أمه حبسته بالبدروم طول حياته locked in the basement his whole life.

Çünkü, annesi bir beyazın tecavüzüne uğramış.
لقد كانت قمحية اللون , لأن أمها إغتصبها . رجل أبيض

Kızıma karşı fazla koruyucuyum çünkü annesi Benim sebep olduğum ya da olmadığım bir çığın altında kalarak ölüyor.
-أنا أحمي ابنتي أكثر من اللازم ، لأن أمها ماتت في انهيار جليدي ربّما أكون أو لا أكون مسببه

çünkü annesi kanını emip bitirdi.
لأن أمي مصت كل دمائه

çünkü annesi çocuğa o kadar çok tatlı yediriyor ki, o da şekerden ne yapacağını bilemiyor.
كان يمثل مرة أخرى ... لأن والدته تواصل تعبئة تلك الفاكهة ... يسببون له ارتفاعا رهيبا في السكر، لذا

Ancak bir kaç yıl sonra, annesi öldü, ve bu daha da tuhaf geldi, çünkü annesi sonsuza dek yaşıyormuş gibi görünen bir aileden geliyordu.
لكن لاحقًا بعد عدد من السنين، توفيت والدتهاـ وكان ذلك أغرب، لأن والدتها تحدرت من خط طويل من الناس الذين ظهر بأنهم يعيشون للأبد.