çünkü bütün rapciler güzel işlerden bahsediyorlar! | Open Subtitles | لان كل مغني الراب يأخذوا كل الاعمال الجيدة |
Yani bana basitlik konusundan bahsetme; çünkü bütün bunlar o kavrama çok uzak. | Open Subtitles | لا تتكلم عن البساطة , لان كل الامر لا يمكن ان يكون مختلف عن هذا |
Şimdi, eşim Michal'den, sahneye benimle birlikte gelmesini ve bir resim oluşturmasını rica edeceğim, çünkü bütün olay resimlerde. | TED | لذلك أطلب من زوجتي ميشيل أن تأتي معي علي المسرح لعمل صورة واحدة معكم، لأن كل شيء متعلق بالصور. |
Kısa süre orada hiçbir oyun oynanamıyordu çünkü bütün ustalar onu izliyordu. | Open Subtitles | بعد قليل لم تكن المباراة سيئة لأن كل المقامرون الكبار جاءوا يشاهدونه |
Haritalara baktığımız zaman, haritalar bize tipik bir dalgalanmayı göstermekteydi, dalga üzerine dalga, çünkü bütün salgınlar birçok salgının birleşimidir. | TED | ثم نظرنا في الخرائط، وأظهرت الخرائط هذه الموجة النموذجية موجه على موجه، لأن جميع الأوبئة هي مزيج من العديد من الأوبئة. |
Bu utanç verici, çünkü bütün Romen dilleri Latince üzerine kuruludur. | Open Subtitles | ذلك مخزي، لأن جميع اللغات الرومانسية مبنية على اللاتينية |
çünkü bütün bu Rock and Roll aptal adam-çocuk olayı eskidi artık. | Open Subtitles | لأنه... كل هراء الرجل الطفولي الغبي و الروك ان رول أصبح قديماً |
Vahşi bir dövüş olacak. çünkü bütün rakiplerimiz burada. | Open Subtitles | ستكون هناك معركة لان جميع منافسينا سيكونوا هنا |
Adam bu otelde bir yerde çünkü bütün çıkışlar tutuldu. | Open Subtitles | انه في مكان ما في الفندق لان كل مخارج الفندق مغطاة |
Gitmese iyi olur, çünkü bütün bu aptal şeyler onun fikriydi. | Open Subtitles | من الأفضل لها أن لا تكون قد إختفت لان كل هذا الأمر الغبي كان فكرتها |
Çünkü... bütün yapımcılar oradaki kulüplerde çalışıyor. | Open Subtitles | لان , كل المنتجين الهامين يعملون هناك |
Bayan Pratt, şu an uçakta hak ettikleri servisi alamayan 425 yolcu bulunuyor çünkü bütün uçuş mürettebatım aslında uçağa hiç binmediğine inandıkları bir çocuğu arıyor. | Open Subtitles | يا سيدة برات يوجد 425 مسافر على متن هذه الرحلة لم يتلقوا اي اهتمام حتى هذه اللحظة لان كل واحد من المضيفين في هذه الرحلة يركز انتباهه في البحث عن طفلة |
Ona Örümcek Gölü manyağı diyorlardı çünkü bütün cinayetler bir yıl önce bu ormanda işlenmişti. | Open Subtitles | كانوا يطلقون عليه مهووس بحيرة العناكب ...لان كل جرائمه حدثت هنا في هذه الغابة من حوالي عام |
- Telaşa mahal yok, rahibe. çünkü bütün bunlar, rezil bir yalandan ibaret. | Open Subtitles | لا حاجة لأن تقلقي يا أختاه لأن كل هذا هو محض كذبة كبيرة |
Ve daha da kötüleşiyor, çünkü bütün bu rakamlar yükseliyor çünkü bunlar genel olarak yaşa bağlı hastalıklar ve giderek daha uzun yaşıyoruz. | TED | وتزداد الأمور سوءًا، لأن كل هذه الأرقام في تزايد لأن هذه إلى حد كبير هي الأمراض المرتبطة بالعمر، ونحن نعيش مدة أطول. |
Size gösterdiğim çoğu görüntü ise hızlandırılmış, çünkü bütün bunlar uzun zaman alıyor. | TED | معظم الصور التي أريها لكم مسرعة، لأن كل هذا يتطلب وقتا كثيرا. |
Profesyonel yardım alıyor olmalılar, çünkü bütün frekanslar bloke edilmiş. | Open Subtitles | لابد أن لديهم محترفون، لأن كل الإشارات محجوبة |
çünkü bütün erişim şifrelerini onların koluna yazdım. | Open Subtitles | لأن جميع رموز البطاقات مكتوبة على أيديهم |
çünkü bütün radyasyon fazlalığı havalandırmadan geçip içeri toplandı. | Open Subtitles | لأن جميع الأشعه الزائدة تتنفس في داخل ذالك |
Dağdan inene kadar o zilleri çalacaksın çünkü bütün çocuklar bize bakıyor. | Open Subtitles | عليك ان تتخطي هذا الجبل لأن جميع هؤلاء الأطفال ينظرون إلينا |
çünkü bütün saatler dün gece aynı zamanda durdu. | Open Subtitles | ..لأنه كل الساعات توقفت بنفس الوقت بالضبط الليلة الماضية |
çünkü bütün istedikleri simbiyotik bir ilişkiydi. | Open Subtitles | لأنه كل ما أرادوه هو علاقة تكافلية |
çünkü bütün kameralar Han'ın üzerinde şu anda. | Open Subtitles | لان جميع الكاميرات على (هان) الان |