"çünkü biliyorum ki" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأنني أعرف أن
        
    • لأنني أعرف أنك
        
    • لأنني أعلم أنك
        
    • لأنني أعلم أنه
        
    • لأني أعرف
        
    CA: Aslında bu noktada dinleyicilerimizin görüşünü duymak isterim çünkü biliyorum ki Edward Snowden için farklı reaksiyonlara sahipsiniz. TED كريس: أريد أن أخذ رأي بعض الحضور هنا لأنني أعرف أن هنالك ردود فعل مختلفة لإدوارد سنودن
    Ve toplumda bu küçük düşmeyi tekrar yaşamak istiyorum çünkü biliyorum ki Beth olayın içinde olduğu müddetçe o hep emin ellerde olacaktır. Open Subtitles وأنا على استعداد لتخفيف إن الذل في العلن لأنني أعرف أن طالما ويشارك بيت , سيكون في أيد أمينة.
    çünkü biliyorum ki sen iyi bir adamsın, ve biliyorum ki aşkın uzun zaman önce sona erdi. Open Subtitles لأنني أعرف أنك رجل صالح و أعلم أن الإعجاب انتهى من فترة
    çünkü biliyorum ki seni aramak için dışarı çıkmamı istemezsin. Open Subtitles لأنني أعرف أنك لا تريدنني أن أخرج بحثاً عنك
    Bu beni hatırlatıyor çünkü biliyorum ki şu anda gerçekten zor bir dönemden geçiyor olmalısın, tilki avını küçük kız kardeşine kaybettin. Open Subtitles أوه هذا يذكرني .. لأنني أعلم أنك تمرك بالعديد من الأوقات الصعبة الآن
    Ve bunları başardığını görmek için sabırsızlanıyorum çünkü biliyorum ki sen bunu yapabilirsin dostum. Open Subtitles وأنا لا يمكن أن ننتظر لنرى لك تجعل من خلال لأنني أعلم أنك سوف، الصديق.
    Bu tarz gazeteciliğe devam edeceğim, çünkü biliyorum ki, kötü insanların yıkıp döktüğünü iyi insanlar düzeltip, yerine koymalı. TED أنا سأقوم بالأستمرار في هذا النوع من الصحافة، لأنني أعلم أنه عندما يدمر الأشرار الرجال الجيدون يجب أن يبنوا ويتحدوا.
    çünkü biliyorum ki... makineye kum tanelerini doldurmaya devam edersen... o kum taneleri bir gün, makineyi gıcırdatarak durduracaktır. Open Subtitles لأنني أعلم أنه بإضافة المزيد من ذرات التراب في الآلة، فإن طحنها سيتوقف ذات يوم
    Bir yandan senin için de üzülüyorum çünkü biliyorum ki, bu ormandan kaçış yok. Open Subtitles ولكني آسف لكِ، لأني أعرف أنه ما من مفرّ من هذه الغابة
    Şimdi, size şu soruyu sormama izin verin, çünkü biliyorum ki Bay Gardner'in içi içine sığmıyor ve ben onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Open Subtitles والآن دعني أسألك هذا السؤال لأنني أعرف أن السيد غاردنر متحمس لطرحه ولا أريد أن أخيب أمله
    Bu çok kötü değil mi, tatlım, çünkü biliyorum ki lokanta sırasında beklemek senin tepenin tasını gerçekten attırır. Open Subtitles أليس هذا سيئا يا عزيزي؟ لأنني أعرف أن الانتظار في المطاعم... يثير غيظك حقا...
    Ben bile kirayı ödemek istiyorum , çünkü biliyorum ki , hukuk için çok ödemen olacak ve biliyorum ki , hukuku bitirdikten sonra ve evlendiğimizde , yarımımın on katının karşılığını alacağımı ! Open Subtitles شقّتنا الأولى، وأنا حتى مستعدة لتغطية الإيجار لأنني أعرف أنك ستواجه فواتير كلّية الحقوق الباهظة وأعرف أن مساعدتي لك ستُعيدها إليّ بعشرة أضعافها
    çünkü biliyorum ki buna değersin. Open Subtitles سأدفع عنك لأنني أعرف أنك جدير به
    Onu elimde tutmayı seviyorum çünkü biliyorum ki bir yerlerde sen de aynı şeyi yapıyorsun. Open Subtitles .... أحب أن أبقيها في يدي لأنني أعلم أنك في مكان ما تقوم بفعل نفس الشيء
    çünkü biliyorum ki onu bulacaksın. Open Subtitles لأنني أعلم... . أنك ستقضي عليه
    Sadece kontrol için soruyorum. çünkü biliyorum ki mantar seni kusturuyor. Open Subtitles أعني, فقط أتأكد, لأنني أعلم أنك...
    çünkü biliyorum ki bu seanstan sonra kontrolü tekrar ele geçirmek isteyeceksin. Open Subtitles و لكن لأنني أعلم أنه بعد هذه الجلسة فأنت سوف ترغبين بإستعادة السيطرة
    Bir yandan senin için de üzülüyorum çünkü biliyorum ki, bu ormandan kaçış yok. Open Subtitles ولكني آسف لكِ، لأني أعرف أنه ما من مفرّ من هذه الغابة
    çünkü biliyorum ki kalbimdeki gerçek aşkım sensin. Open Subtitles لأني أعرف في قلبي بأنك الوحيد بالنسبة لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more