"çünkü bu benim" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأن هذا هو
        
    • لأن هذه
        
    Ben hayal edebiliyorum çünkü bu benim yaşamak istediğim dünya. TED باستطاعتي ذلك، لأن هذا هو العالم الذي أود العيش فيه،
    Heyecandan konuşamayacağım, çünkü bu benim ilk evcil hayvanım, ve 2 yıl önce öldü. TED وأعلم أني سأهم بالبكاء، لأن هذا هو حيواني الأليف الأول، وقد ماتت قبل عامين مضيا.
    Ben yazmaya devam edeceğim çünkü bu benim işim. TED سأواصل الكتابة على أي حال لأن هذا هو عملي.
    çünkü bu benim hayatım, Jackie. Ne eğlenceli, ne de gösterişli. Open Subtitles لأن هذه هي حياتي يا جاكي ، ليست ممتعة ولا ذكية
    Erkeklerinkinden farklı olması için bir isteğim yoktu ama farklıydı. çünkü bu benim farkımdı. TED لم أكن أريد لجعلها مختلفة عن الرجال ، ولكنها كانت مختلفة ، لأن هذه هي الطريقة التي كنت مختلفة فيها.
    Savunurdum, çünkü bu benim işim, biliyorsun. Open Subtitles سأفعل يا آرثر لأن هذا هو عملي. أنت تعلم؟
    Ama savaşa geri dönüyorum çünkü bu benim işim, anladın mı? Open Subtitles ولكن ما زلت الذهاب الى هناك لأن هذا هو واجبي.
    Sonra daha da fazlasını yapacağım çünkü bu benim mücadelem. Open Subtitles ثم سأفعل المزيد لأن هذا هو التحدي الخاص بي
    Ortakların oylamasına izin vermeme gerek yok, çünkü bu benim kararım, ve benim kararım da, bu lanet olası toplantı ertelendi! Open Subtitles ليس علي ان ادع الشركاء يقرروا لأن هذا هو قراري و قراري, ان هذا الاجتماع اللعين انتهى
    çünkü bu benim Şube için ayırdığım para! Open Subtitles لأن هذا هو رأس مالي في الملحق.
    çünkü bu benim için her şeyden önemli. Open Subtitles لأن هذا هو ما يُهمني أكثر من أي شيء
    çünkü bu benim ülkem. Benim doğduğum yer. Open Subtitles لأن هذا هو وطني المكان الذي ولدت فيه
    çünkü bu benim işim! Open Subtitles لأن هذا هو عملى
    Ben kendim için savaşıyorum, Mike, çünkü bu benim istediğim bir hak, Open Subtitles لأجلي يا (مايك)، لأجلي لأن هذا هو ما أريده
    Ben sallanırım çünkü bu benim. Open Subtitles أنا أتأرجح لأن هذا هو طبعي
    -Gidiyorum çünkü bu benim işim. Open Subtitles -أصبحت راعياً لأن هذا هو عملي
    Ben Amerikalı işçiler için yedek parçalar yapıyorum çünkü bu benim ve bunu için tasalanıyorum. Open Subtitles أنا أصنع قطع غيار السيارات من أجل العمال الأمريكيين لأن هذه هويتي . و هذا ما أهتم به
    d Sahte olamayacağım d çünkü bu benim oyunum d Ve oynamaya gelsen iyi olur Open Subtitles ♪ لن أزيف هذا خصوصاً وانت مهزوم ♪ ♪ لأن هذه لعبتي ♪ ♪ ومن الأفضل أن تأتي لتلعب ♪
    Sen bana şaşırdığımımı soruyorsun çünkü bu benim işim. Open Subtitles سأقول أنه يتطلب الكثير لمفاجئتي لأن هذه هي وظيفتي
    CA: Bunun hakkında biraz daha konuşmak istiyorum, çünkü bu benim için önemli bir konu sadece Netflix için değil tüm internetle ilgili. TED ك.أ:أجل،أود أن أتحدث لبضع دقائق في هذا الشان، لأن هذه يجعلني أشعر بضخامة هذا الأمر، ليس فقط لنيتفليكس، لكن للإنترنت بشكل عام.
    Ben sadece heyecanımı yenmek için uğraşıyorum çünkü bu benim için her şeyi ile harika bir deneyim. TED أحاول فقط أن لا أكون متوتره لأن هذه تجربه رائعه لي وكل شئ .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more