"çünkü eğer" - Translation from Turkish to Arabic

• لأنه إذا
• لأن إذا
• لأنك لو
• لأنه إن كان
• لأنك إذا
• لأن لو
• لأنه اذا
• لأنني لو
• لانه اذا
• لأنّه إذا
• لأنه لو كان
• لأنّه إن
• لأنني إذا
• لأنك إن لم
• لأنها لو

çünkü eğer biz çevreysek, o zaman tek yapmamız gereken etrafımıza bakmak ve görmek kendimize nasıl davranıyoruz ve birbirimize nasıl davranıyoruz.
لأنه إذا كنا نحن نمثل البيئة، فإنه علينا جميعا أن ننظر حولنا لنرى كيف نعامل أنفسنا و كيف نتعامل مع بعضنا البعض.

çünkü eğer öyleysen senin için yapacak çok iş var.
لأن إذا كان لك قرعة بالكامل للتجارة أكثر لك هناك

çünkü eğer onlardan hoşlanırsan, şey, bu sadece stresli olur.
فقط لأنك لا تطيقهم لأنك لو أحببتهم فسيكون هناك ضغط

çünkü eğer evren basit kurallarla yönetiliyorsa onları öğrenebilir, ve kendini koruyabilirsin.
لأنه إن كان يسير الكون بقوانين نظرية يمكنك تعلمها و حماية نفسك

çünkü eğer yapmazsan... mutlaka arkanda bekleyen başka kızlar olacaktır...
لأنك إذا لم تكونى كذلك فهناك دائما فتاة تنتظر خلفك

çünkü eğer şarap olmuşsa ve beklenen kişi ordaysa açıyorum şarabı.
لأن لو كان النبيذ معتق و الشخص هنا، فسوف افتحه.

Çünkü, eğer aramızdaki eksiksiz güvenden daha az birşey varsa...
لأنه اذا كان هناك بيننا شىء أقل من الثقة التامة...

çünkü eğer ona sorarsam, gerçekten bilmek zorunda olduğum belli olur.
لأنني لو سألته سأبدو كأني أريد بشدة أن أعرف.

çünkü eğer başın dertteyse, sana elimden gelen her yardımı yapmak isterim.
لانه اذا كنت في ورطة ، اريد ان أساعدك بأي طريقة استطيعها

çünkü eğer seninle paylaşamazsam, sanki hiçbir şey yaşamamışım gibi geliyor.
لأنه إذا لم أشاركك مثل هذه الأمور أشعر وكأنها لم تحدث

çünkü eğer kendi çocuğunu dirilttiyse, benim çocuğumu da diriltebilir.
لأنه إذا كان يمكنه تربية ابنه لذا يمكنه تربية ابني

çünkü eğer babam kanımda siyah kanı olduğunu farkederse, olay balistiğe gidecek.
لأن إذا يَكتشفُ أَبَّي بأنّني عِنْدي دمُّ أسودُ فيّ، هو سَيَذْهبُ باليستي.

çünkü eğer dediğin buysa bu beni çok mutlu ederdi.
لأن إذا كان هذا قولك ، هذا سيجعلني سعيد للغاية

çünkü eğer sen bildiğini okuyorsan, yanlış olduğunu düşündüğün kişinin de bildiğini okuması mantıklı olmaz mı?
لأنك لو بقيت في حقيقتك، أليس من المنطقى أن الشخص الذى تظنه مخطئ هو أيضًا بقا فى حقيقته؟

Asla daha önce konuşmayız çünkü eğer konuşursak bunu sahneye taşıyamayız.
نحن لا نُكثِر الحديث قبل اللقاء لأنك لو فعلت، لن تستطيع تكراره على الخشبة.

çünkü eğer söyleyecek bir şeyin varsa... bu tam zamanı.
لأنه إن كان لديك ما تقولينه الآن هو الوقت المناسب

Kör olup, körler okuluna gitmesen iyi olur, çünkü eğer son sınıfta sensiz kalırsam, orada ölebilirim.
من الأفضل ألا تفقد بصرك , و تذهب إلى مدرسة لفاقدي البصر , لأن , لو أنني سأذهب إلى الجامعة بدونك فأنت مقضي عليك

çünkü eğer varsa... seninle birlikte gelebilir miyim, merak ediyorum.
لأنه اذا كان هناك, لكنت اتسأل اذا كان بوسعي البقاء معك.

çünkü eğer buradan ayrılırsam... sahip olacağın tek şey, devlet hastanesinde bir yatak olur.
لأنني لو ذهبت الآن فكل ما ستحصل عليه هو حقنة شرجية في مستشفى عام

Bence keseceksin, çünkü eğer kesmezsen yarın sabah 30 milyonluk bir hesap kaybedeceksin acaba babacığın bu konuda ne düşünür?
اما متأكد من انك سوف تفعل لانه اذا لم تفعل هذا ففي صباح الغد سوف تخسر حساب بقيمة 30 مليون

çünkü eğer bunu söylersen, bende söylemeliyim.
لأنّه إذا كان هذا ما تريدني أن أفعله, فسأفعله.

çünkü eğer Twitter bir şehirse Sadece birkaç kişinin sahibi olduğu ve finansal getiri üzerine tasarlanmış bir şehirdir.
لأنه لو كان تويتر مدينة، فهي مدينة مملوكة لعدد قليل من الأشخاص ومُحسَّنة من أجل تحقيق عائد مالي.

çünkü eğer bunun hissettiğim şeye bir etkisi olacağını düşünüyorsan...
لأنّه إن كنت تظن .. أنّه سيجعلني أغيّر شعوري نحورك

Yıllar geçerken, gözyaşlarımı tutuyorum, çünkü eğer ağlarsam korkuma yenilirim.
بينما تمر السنين أمنع نفسي من البكاء لأنني إذا بكيت فإن الخوف قد يتملكني

çünkü eğer güvenmiyorsan, yazacak başka birisini bul. Ya da kendin yaz.
لأنك إن لم تثق بي, فاجلب شخصاً آخر لكتابته, أو اكتبه بنفسك

bana 30$'ını göster, çünkü eğer yoksa, beni boşa yorma. Martin, eğer sen, Milhouse ve ben paralarımızı birleştirirsek Radyoaktif Adam'ın 1. sayısını alabiliriz.
ارني الـ30 دولار، لأنها لو ليست معك لن أنهض من مكاني