"çünkü onu seviyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• لأنني أحبها
• لأني أحبها
• لأني أحبه
• لأني أحبّه
• لأننى أحبها
• لأنني أحبه

Dua ettim, Çünkü onu seviyorum ve Tanrı'nın dualarıma cevap verdiğini biliyorum.
دعوت لها، لأنني أحبها. و أنا أعلم ان الرب استجاب لدعواتي.

Bunun insanların hakkımdaki düşüncelerini olumlu yönde değiştireceğini düşünüyorum ve aynı zamanda evleneceğim için de mutluyum, Çünkü onu seviyorum.
بطريقة جيدة، إيجابية كما أنني سعيد بحقيقة أنني سوف أتزوج لأنني أحبها جداً

Çünkü onu seviyorum, ve daha da önemlisi ona inanıyorum.
لأني أحبها ، وبنفس القدر من الأهمية ، أثق بها

Söyle ona... Çünkü onu seviyorum.
اخبره .. لأني أحبه

Hatırım için, Çünkü onu seviyorum.
من أجلي، لأني أحبّه.

Çünkü onu seviyorum ve onun benim vereceğimden çok daha fazlasına ihtiyacı var.
لأننى أحبها وهى تحتاج للكثير وأشياء لا أستطيع أعطائها لها

- Bunu yapıyorum Çünkü onu seviyorum.
سأفعل ذلك لأنني أحبه أحبه كثيراً

Ona yalan söyleyemem. Söylemem zaten, Çünkü onu seviyorum.
لا يمكنني الكذب عليها ما كنت لأفعل ذلك، لأنني أحبها

Yaeko'nun başına kötü bir şey gelmesinden korktum, Çünkü onu seviyorum.
, (خفت من لو أن هناك شئ حدث لـ(يايكو لأنني أحبها

Onun özelliklerinde çocuklar istiyorum Çünkü onu seviyorum. Onunla birlikte olmak istiyorum.
أردت أطفالا معها بالخصوص .لأنني أحبها

Bu oldukça üzücü olurdu Çünkü onu seviyorum.
.سيكون الأمر حزيناً, لأنني أحبها

Anne, lütfen ona iyi bak, Çünkü onu seviyorum.
أمي، أرجوك إهتمي بها .لأنني أحبها

Lola'yı her şeyden daha çok istiyorum. Çünkü onu seviyorum.
أريد (لولا) أكثر من أي شيء ، لأنني أحبها

-Onu incitmek istemiyorum, Çünkü onu seviyorum.
لا أريد أن أجرح مشاعرها لأني أحبها

Demek istediğim kırdım onu ama, benim kalbim kırıldı, Çünkü onu seviyorum.
أردت أن أوذيك لكني آذيت نفسي لأني أحبها

Şu anda endişelenmem gereken tek şey Shelby, ki benim için gayet normal Çünkü onu seviyorum.
ويعني أن الشيء الوحيد الذي لدي لأقلق حياله ،هو (شيلبي) المناسبة جداً لي لأني أحبها

- Çünkü onu seviyorum.
لأني أحبه - لا, لن أقف هنا وحسب

Onu bir tek ben anlayabilirim, Çünkü onu seviyorum.
أفهمه بعمق لأني أحبّه

Çünkü onu seviyorum. O benim kanımdan.
لأننى أحبها انها دمى

Çünkü onu seviyorum.
لأننى أحبها

Ben de aynı soruyu sordum. "Çünkü onu seviyorum" dedi.
السؤال الهام "لماذا" قالت "لأنني أحبه"

Çünkü onu seviyorum.
حسناً , لأنني أحبه