| Şöyle düşünün: Bir çürük elma bir kasa elmayı çürütebilir ancak bir sağlam yumurta bir düzine etmez. | TED | فكر على هذا النحو: تفاحة فاسدة يمكن أن تُفسِد برميل ، ولكن بيضة واحدة جيدة لا يمكنها أن تجعل الباقي كذلك |
| Eğer çürük elma yemek istemiyorsan, sepetten elma alma. | Open Subtitles | إن كنت تخشى الحصول على تفاحة فاسدة فلا تخترها من البرميل |
| Bir çürük elma,... en ufak bir şüpheye gerek duyulmaksızın... altı masum insanı öldürmüştür. | Open Subtitles | تفاحة فاسدة , إذا صح التعبير بدون اي سبب , قامت بقتل ستة اشخاص ابرياء |
| Bu sadece birkaç çürük elma.. Bu sadece birkaç çürük elma değil.. | Open Subtitles | هذه ليست مجرد حفنة من العناصر الفاسدة. |
| Yazık ki birkaç çürük elma olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | من العناصر الفاسدة.. مؤسسة "ك-مارت" |
| Bana birkaç çürük elma satmış olabilirsin ama çürüklerini ayıklamak için geç değil. | Open Subtitles | قد تكون بعت لي تفاحة فاسدة لكن لم يفت الأوان لرميها. |
| Çocuğu görür görmez çürük elma olduğunu fark etmiştim. | Open Subtitles | علمت بأن ذلك الفتى تفاحة فاسدة |
| Bak Mike, kilise ortada sadece bir kaç... çürük elma olduğuna inanmanızı istiyor. | Open Subtitles | إنظر يا (مايك), تريدنا الكنيسة أن نعتقد انها مجرد تفاحة فاسدة. |
| Bir çürük elma var, Jim. | Open Subtitles | هناك تفاحة فاسدة يا (جيم). |