Onu tıktığım hapishane çürüyene kadar içerde tutacağım, ve sonra başka bir hapishaneye nakledip oranın da çürümesini bekleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أضعة فى السجن حتى يتعفن الحبس فوقة ثم سأنقلة إلى سجن أخر وأدع السجن يتعفن |
Onu alıp karanlık bir hücreye at ve çürümesini izle. | Open Subtitles | اختطفه, زجه في زنزانة مظلمة, دعه يتعفن هناك |
Yoksa hayatının geri kalanında hapiste çürümesini mi istiyordun? | Open Subtitles | أو هل كنتي ترغبي في أن يتعفن في السجن بقية حياته؟ |
Evet, onun hapishanede çürümesini özümden isterim. | Open Subtitles | أجل، حسناً أتمنى أن تتعفن في أعماق السجن |
Patent hukukuyla ilgili bir dava yerine aynaya bakıp dişlerimin çürümesini izlerim daha iyi. | Open Subtitles | قريباً سأنظر لمرآة وأراقب اسناني تتعفن ثم أقوم بالمرافعة في قضية متعلقة بمحاماة البراءة. |
Biz sadece yağmur altında oturuyor, günden güne metalin çürümesini izliyoruz | Open Subtitles | لقد انتظرنا يوما بعد يوم تحت الأمطار نشاهد المعدن يصدأ |
Bu elimizdeki tek fırsat olabilir. Ama eğer Travis'in hapiste çürümesini tercih edersen burada kal da dans et. | Open Subtitles | قد تكون هذه فرصتنا الوحيدة و لكن أذا أردتى أن يتعفن " ترافيس " بالسجن |
Bu cehennemde çürümesini istiyorum. | Open Subtitles | هنا! في هذا المكان القذر ، يتعفن بعيداً |
- Yoksa cehennemde çürümesini mi? | Open Subtitles | -أو أن يتعفن في الجحيم؟ -ماذا تفعلين؟ |
Aslında çok değer verdiğimiz bir kişiye hayırlı bir dua ediyoruz, böylelikle Bobby'nin erimiş et gibi çürümesini istiyoruz. | Open Subtitles | إنها نعمة مقدسة تِلك التي لدينا (إذًا سنطلب من ( بوبي.. أن يتعفن.. |
Ben sadece Matty'i öldürenlerin, hayatları boyunca bir hücrede çürümesini istiyorum. | Open Subtitles | كل ما أريده هو أن يتعفن قاتل مات) في زنزانة لبقية حياته) |
Pope Tig'in içeride çürümesini istiyor. | Open Subtitles | يريد (بوب) أن يتعفن (تيج) بالداخل |
Lorraine, Constance'nin ailemize yaptıklarından ötürü, hapiste çürümesini dört gözle bekleyeceğim. | Open Subtitles | لورين، سأجعل كونستنس تتعفن في السجن لما فعلت لعائلتنا |
Kızının çürümesini seyrederek yaşayacaksın. | Open Subtitles | سوف تعيشين لتشاهدي ابنتك وهي تتعفن. |
Mesleğinden men etmek ve hücrede çürümesini sağlamak. | Open Subtitles | Defrock له والسماح له تتعفن في خلية. |
Kızının çürümesini seyrederek yaşayacaksın. | Open Subtitles | ستعيشين لتشاهدي ابنتك تتعفن |
Biz sadece yağmur altında oturuyor, günden güne metalin çürümesini izliyoruz | Open Subtitles | جلسنا في المطر يوم بعد يوم، نشاهد المعدن يصدأ. |